Pek çok yazar ve yorumcu, olası bir erken seçimde hangi partinin oylarının yükseleceği veya düşeceği yolunda tespitler yapıyor. Seçmen tercihlerinde kaymalar olacağını öngörenlerin temel parametresi, artan terör olayları ile biten çözüm süreci. Yeni bir siyasi iklime girdiğimiz açık. Deniliyor ki, bu ortam 3 partiyi doğrudan etkileyecek:
Barajı geçerek başkanlık yolunu tıkayan ve AK Parti’nin tek başına iktidar olmasını engelleyen HDP, “Çözüm süreci, çözülme sürecidir” diyerek milliyetçi oyları kendisine çekmeye çalışan MHP ve kendisinden bu 2 partiye oy kayan ve ağırlıklı olarak Kürt seçmeni kaybeden AK Parti...
Bir seçim ortamına girdiğimizi düşünün. 3 parti de 7 Haziran seçimlerinde aldığı oyu koruyacak propaganda malzemesine sahip.
HDP, Kürt oylarını konsolide edecek, AK Parti’yi iktidarı kaybettiği için çözüm sürecini bitirmekle suçlayacak. “Gerçek yüzü ortaya çıktı” filan diyecek.
MHP, “Aman bize verdiğiniz oyları geri almayın, AK Parti’ye geri dönmeyin. Bakın iktidarı kaybettikleri için şahin kesildiler. İktidar olduklarında bölücü terör örgütüyle yine masaya oturacaklar. Yaşadığımız terör olayları da bizi haklı çıkardı. O kadar taviz verdiler ki terörist PKK alan genişletti, şımardı” tezini işleyecek,
AK Parti ise “HDP’ye oy verdiniz, onların gerçek yüzü ortaya çıktı. Artık PKK’ya taviz verilmeyecek. PKK ile anlaştığımızı düşünerek MHP’ye gittiniz. Bakın onlarla savaşıyoruz” görüşünü dile getirecek.