Kimse kızmasın ama Türkiye kırmızı çizgiyi doğru yere koyan, o çizgi aşıldığında ise pısırık pozisyona geçen bir ülke konumunda...
Neydi kırmızı çizgimiz? Suriyeli mülteci sayısı 100 bini geçerse, silahtan arındırılmış bölge dahil her türlü tedbiri almak idi.
Ne oldu? Türkiye’ye 700 bini temel eğitim çağında olmak üzere 2.5 milyon Suriyeli göçmen geldi. Avrupa da kıvranıyor. Kendisine yönelmiş göç dalgasını durdurmak için silahla müdahaleyi konuşacak kadar insanlıktan çıktı kimi ülke. Ege’de yaşanan trajediler, boğulan genç, yaşlı bedenler de ayrı bir sayfa şüphesiz.
Demek ki o gün Avrupa’ya kırmızı çizgimizin onlar için de isabetli olduğunu anlatamamışız. Üstelik bu göç dalgasının ardından Ruslar da gelip bölgeye yerleşti... O gün kırmızı çizgiye sahip çıksaydık bugün bölgede güç dengesi nasıl olurdu?
Bir başka soru: Türkiye Rojava’ya (Kobani) DAEŞ bulaştığında, “Valla düştü düşecek” demek yerine, “Benim Kürt vatandaşlarımın akrabaları burada yaşıyor. Bölgedeki Kürt savaşçılarla birlikte DAEŞ’i oradan söküp atacağız” deseydik, bölgede PYD bu kadar etkin (en azından bizi rahatsız edecek nitelikte) olabilir miydi? Türkiye’de terör şehirlere inebilecek kadar kitle desteği sağlayabilir miydi? Bu kadar şehit verir miydik? Gözü körelmiş milliyetçilik çukuruna düşer miydik?