Kuşku duymuyorum. AK Parti samimi olarak Türkiye’yi normalleştirme, daha fazla insan hakları, daha fazla demokrasi amaçlıyordu. Mesafe de alındı. Yasal ve Anayasal düzenlemeler yapıldı. Özellikle dini ve etnik kimlikler üzerinden yasalara ve devlet anlayışına sinen zorba yaklaşımları değiştirmeye çalıştılar. (Alevi vatandaşlarımızı nedense hep ıskaladılar.) Çözüm sürecini böyle bir anlayışla hayata geçirmeye çalıştılar. Ve iktidar partisi Kürt vatandaşların desteğini aldı, iktidarını güçlendirdi. Peki sonra ne oldu? Çözüm süreci neden bitti? Bu soruya açık söylemek gerekirse benim net bir yanıtım yok. HDP barajı aşamasaydı PKK itibarlı bir çözüm ortağı olarak kalacak mıydı? Pek çok kişi HDP’nin başarısı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi hayalinin bitmesiyle açıklıyor gelişmeleri. Kürtlerin HDP’ye yönelmesinin Erdoğan’ın oyununu bozduğu söyleniyor. Yine olup bitene, Türkiye’nin tekrar terör sarmalına girmesini bu gerekçelerle açıklayamıyorum. Benim uydurduğum bir teori var.
* * *
HDP. Türkiye’nin partisidir. Programıyla, aday çeşitliliğiyle, demokrasi vurgusuyla, vaatleriyle Türkiye’nin merkezine yürümeye çalışan bir parti. PKK ile yakın mıdır? Elbette. Kürt siyasal hareketi kimliğiyle Türkiyelileşmeye çalışmanın sıkıntılarını uzun süre yaşayacaklar. PKK ise artık Türkiye’nin değil, bölgenin bir oyuncusu haline geldi. Türkiye’nin sorunudur ama bölgenin de inkâr edilemez aktörüdür. Özellikle Suriye’de çözümün parçasıdır...