Geçen yıl yazdığım yazının büyük bir bölümünü tekrarlayacağım... Yazının güncelliğini korumasının nedeni, Soma’nın toplumda açtığı yaranın hâlâ kanıyor olmasıdır.
Soma katliamının birincil derecede sorumlusu devlettir... Bu tespit ahlaki bir kesinlik de içerir. 301 madencinin öldürüldüğü (evet öldürülmüştür) katliam ile devlet ilişkisi son derece açıktır.
1) Madencilerin öldürüldüğü Soma madeni devlete, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na (TKİ) aittir. Kiracıya mevcut haliyle işletmesi için devredilmiştir. Ve yıllık 2 milyon ton üretime göre altyapısı oluşturulmuş bir kömür ocağıdır. Ve işletmeci, mal sahibi devletin gözünün içine baka baka aşırı bir yüklenmeyle kömür üretimi yapmış ve yıllık 6 milyon ton üretimlere çıkmıştır.
2) Bu üretim artışı için işletmeci bütçesini zorlayacak, güvenlik standartlarını yükseltecek yaşam-kaçış odaları gibi, elektrik altyapısı gibi, ana galerilerin çelikle güçlendirilmesi gibi, otomasyon gibi, üretim yapacak robot makineler gibi) hiçbir yatırıma yönelmemiştir. Ve bu durum, mal sahibi tarafından da bilinmektedir.
3) Ocaktan çıkan her gram kömür, sabit bir rakamdan (şu anda tonu 50 lira) TKİ tarafından satın alınıyor. Son 4 yılda (tahminime göre) satın alınan kömür 20 milyon ton civarında. TKİ bu kömürü (vasıflarına göre) 70 ile 280 lira arasında piyasada satıyor.