Milli takıma üzüldüm. Yenilmesine değil. Ne yapacağını bilmeyen, koşamayan haline. Mücadele yoksunluğuna. Ruhsuzluğuna. Çıplak gözle seyredince futbolcuların dizilişinden takımın lideri Arda’nın ağırlığına kadar pek çok noktayı analiz etme şansı elde ediyorsunuz. Arda’nın hayal kırıklığı yarattığı açık. Ama tek başına tüm suçu ona yüklemek doğru değil. Düşünün adamın bel altı kalınlığı kadın izleyicilerin bile konuştuğu bir büyüklükte. Yani bizim gördüğümüzü teknik heyet göremiyorsa suçlu belli. Arda’nın, top kimdeyse el kol işaretiyle topun kime verileceğini işaret etmesi gerçekten komikti. Hani istiyorsunuz ki oyuna girsin ama o teknik direktörlük yapmaktan futbol oynayamadı. Belli ki kendisine iyi bakamamış. Gol pozisyonundan hemen önceOzan’ın saçını taraması alay konusu olmuş. Ozan takımın en iyilerindendi. Çok koştu, orta sahada mücadele etti, tek gol pozisyonuna o girdi. Saç tarama efekti bence yaşanılan şoku atlatmaya çalışmasından kaynaklanıyor olabilir.“Ayaktayım, güçlüyüm, bize bir şey olmadı ki” davranışına benziyor saç tarama olayı. Yani her şey yolundaymış gibi davranmak.