Reza Zarrab adına yönelik algınızı bilmem. Benimkisi çok net. Geçmiş yazılarım kayıtlarda duruyor. Tekrarlamanın güncelliği yok. En azından şimdi! Fakat Zarrab’ın ihracat şampiyonu olduğunun farkında mısınız? Benim anladığım kadarıyla ayrıca İran açısından da muteber birisi.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracat şampiyonlarını açıkladı. 2014 yılında en çok ihracat yapan bin firma arasında 900 milyon dolarlık mücevher ihracatıyla 13’üncü sırada Volgam Gıda diye bir şirket var. Bu şirket, Habertürk Gazetesi ekonomi haberine göre Zarrab’a ait. Resmi rakamlara göre aynı yıl İran’a mücevher ihracatında patlama yaşandı.
TİM dün de mayıs ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Ocak-mayıs ayı içerisinde İran’a yönelik ihracatımız yüzde 34 artarak 1.5 milyar dolara çıkmış. Sadece mayıs ayında Türkiye’nin mücevher ihracatı 379 milyon dolar olmuş. Özeti şu: İhracat ve ithalat rakamlarından İran’a yönelik mücevher rakamlarını çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, belli ki İran’dan aldığımız doğalgaz ve petrolün parası, Zarrab gibi aracılar kanalıyla İran’a hemen paraya çevrilebilecek mücevherle karşılanıyor. Sistem nasıl işliyor, tam olarak bilmiyorum ama diyelim ki İran’dan 100 dolarlık enerji ithal ediyoruz. Aynı miktarda altını yurtdışından ithal ediyoruz. Bu ithalat, İran parasıyla aradaki işadamları kanalıyla karşılanıyor. Sonra bu altın veya mücevherleri İran’a ihraç ediyoruz...
Sistem böyle işleyince aslında 100 dolarlık ithalat ve 100 dolarlık ihracat rakamını kayıtlardan çıkararak dış ticaret rakamlarını değerlendirmek lazım. Hani işsizlik oranları açıklanırken, “mevsim etkilerinden arındırılmış” denir ya, dış ticaret rakamları açıklanırken de “Zarrab etkisinden veya İran etkisinden arındırılmış rakamlar” diye yeni bir kavram yaratmak gerekir bence....