FETÖ'nün darbe girişimini yaşayalı tam bir yıl oldu! O günden bugüne hepimizin canı yandı. O gece yaşamını kaybeden herkese gani gani Allah rahmet eylesin. Ama köprünün üzerinde öldürülen Erol Olçok, Cumhurbaşkanı'nın iletişim konusunda danışmanı, kampanya ve propagandalarının beyniydi. Onun kaybından sonra AKP'nin propaganda mekanizması, daha hoyrat, daha ayrıştırıcı hale dönüştü. O yaşıyor olsaydı, 15 Temmuz propaganda afişleri, Sovyet dönemini hatırlatan bu kabalıkta olmazdı.
Ordu şehit veriyor
Daha da kötüsü, bir ülkenin kendi ordusu, bu kadar aşağılanmazdı! O ordu ki, dağda bayırda, sıcakta, karda, terörle mücadele ediyor, her gün şehit veriyor. Suriye'de IŞİD'e karşı her gün şehit vererek adım adım şehir teslim alıyor. O ordu mensupları, 15 Temmuz 2016'da, FETÖ'nün darbeci unsurlarına da direndi. Ömer Halisdemir nerede nasıl şehit düştü? O kaba afişlerin hiçbirinde FETÖ'nün bir numaralı sanığı Fethullah Gülen yok! Hocaefendi diye dizi dibinde ağlayanlara ayıp olmasın diye mi?
O gece sokağa çıkanların içinde Silivri, Sincan, İzmir'de FETÖ kumpaslarıyla yargılanmış, tutuklanmış, yıllarca hapis yatmış subaylar vardı. Bir ülke, bir millet, ordusunu küçük düşürürse, ayağına sıkmış olur, hele hele o ordu iç ve dış düşmanla hâlâ savaşıyorsa! Anma etkinlikleri ise ayrı bir tartışma konusu oldu. Anamuhalefet partisine çağrı yapılmadı; tartışma çıkınca yapıldı, konuşma metni önceden istendi.