Homo Sapiens, yaşayan her canlıya eziyet ediyor! Kendisi gibi
insan olana, kendisine karşı koyamayan hayvana, ağzı yok, dili yok,
ağaca, doğaya! Hele hayvanlara: İnsanlar var oldukları sürece,
gerek beslenmek, gerek güvenlik için o kadar çok hayvan ırkını
ortadan kaldırmış ki! Ateşli silahları yokken bile kendilerinden
misliyle büyük dinazorları yok etmişler. Bu dünyanın yaşayan en
zalim canlısı, sadece bulundukları yerde kalmamış, yaşadıkları yeri
yakıp yıktıkça başka yerlere tüketmeye gitmiş. Okyanusya’da o zaman
sadece çok büyük boyutlu hayvanlar yaşıyormuş ve denizleri aşıp
gelen bu küçük canlıları tehlike olarak görmemiş, hiç ciddiye
almamışlar. Ama onlar taşla sopayla alt edemeyecekleri
“canavarları” ormanları ateşe vererek, yakarak öldürmüş; kökünü
kurutmuş dinazorların! Asırlardır at, eşek, deve gibi hayvanları
köle olarak çalıştırıyor. Bazılarını yemek için besliyor. Hadi iyi
niyetli diyelim; doğadaki özgür yaşamından koparıp seyretmek için
hayvanat bahçelerine, eğlenmek için sirklere koyuyor, her tür acı
ve şiddetle eğitiyor, doğasına aykırı gösteriler yaptırıyor. Sevmek
için beslese evinde kafese sokuyor! Yetmiyor eziyet ediyor.
Avucunun içine sığabilecek kadar küçük ve gagasından başka silahı
olmayan bir canlıya işkence yaparken bunu bir de canlı yayımlıyor!
Gerçekten insan canlıların en vahşisi, en acımasızı. Neyse ki hepsi
değil. Şaştım kaldım: Videoyu gören herkes ayağa kalktı. Yetkililer
bize ne kuştan demedi, manyağın adresi bulundu, polis geldi, kuş
ciddi bir operasyonla kurtarıldı! Kadına, çocuğa
duyarsız
Oysa bu millet, ağabeyinin tecavüzüne uğramış kız çocuğunun,
gözaltına alınıp sonra serbest bırakılan tecavüzcü ağabeyle aynı
evde tutulmasına ve kızın camlara çıkıp “beni kurtarın yoksa
kendimi öldüreceğim!” diye bas bas bağırmasına seyirci kalmış
millettir. Birden kuş için yufka yürek olma durumu. Kuş bile
dayanamaz bu du...