İki üçü dışında okunacak gazete kalmayınca ne var ne oluyor diye
haliyle sosyal medyada takılıyorsun. Ama orası da mayın tarlası!
Troller bir yandan, çenebazı diğer yandan, seveni sevmeyeni,
tökezlese de bir tekme de biz atsak, düşse parçalasak diye sırtlan
gibi bekliyor. Meslekdaşım, arkadaşım, gazeteci yazar Mine
Kırıkkanat’a yapılan linç ortada. Sosyal medyayı
kullanarak her türlü çarpıtma, videolarda montaj, algı operasyonu,
tehdit, küçük düşürme girişimi vargücüyle sürüyor. Operasyonu
yöneten küçük ama arkası, desteği büyük belli ki. Yoksa bu kadar
pervasız olabilirler mi? E tabii, omurgalı bir avuç gazeteci kaldı,
onları da sustururlarsa dikensiz gül bahçesi. Mine Kırıkkanat,
sadece sivri dilli değildir, elde kılıç kalkan, cengâver bir
Amazondur, Adnan Oktar’la baş
etti, sizinle de baş eder, ayrıca yalnız da değildir, böyle biline.
Bir kelime yüzünden
Gelelim benim başıma gelene; dedim ya sosyal medyada takılıyoruz
diye. Bir televizyonda yayımlanan bilgi yarışmasında şöyle bir soru
çıkmış: Halk arasında “geçen yıl, bir yıl önce” anlamında
kullanılan söz hangisidir: A: Çıldır, B: Bıldır, C: Fıldır, D:
Kıldır.
Ben eğlenceli hesapları takip etmeyi seviyorum. “Gaspar Bey” kod
adlı hesap da bu soruyu fotoğrafıyla koyup “Hangi halk bu,
aralarında nasıl bir şifreli konuşma var?” diye yaymış.Ben de
takıldım, “Hangi TV bu, biz niye bilmiyoruz bu çıldır, fıldır,
kıldır, sözlerini?” Sen misin yazan! Olay neredeyse
Vedat Millor’un “menemen soğanlı
mı olsun, soğansız mı”sına döndü. Yurdun her yöresinden, hatta
Azerbaycan’dan yazıyorlar; “Nasıl bilmezsin, bizim oralarda
anneannem, ninem, dedem kullanırdı, geçen yıl anlamına” diye...