Neden mi?
1- Türkiye’de “en büyük sorun” yavaş çalışan devlet çarkları ve “sorumluluk almayan” bürokrasimiz!! Böyle bir yapı içinde özellikle Türkiye gibi “gelişme sürecinde” hızlı yol alabilecek bir ülkede, “karar sürecini” hızlandıracak şekilde kurulan bir başkanlık sistemi, kısa vadeden başlamak üzere çok iyi sonuçlar verebilir...
2- Sistemin nasıl kurulacağı çok çok önemli! Başkanlık sistemi “olması gerektiği” gibi Türkiye’nin gerçeklerine uygun hayata geçirilirse, bakanlar “seçim dinamikleri” içinden değil, “mesleğinde yol almış profesyonellerden” seçileceği için “karar çarkları” siyasallaşmadan HIZLANACAKTIR!
3- Başkanlık sistemi “seçilenin” siyaset yapacağı ama özellikle teknik konularda iş yapacakların, “seçilen tarafından” seçilmemişlerden, sadece işi bildiği için atanacağı bir yapı olmalı! Siyasete asla bulaşmak istemeyen ama “çok değerli” insanlar bu yolla “başkan ile birlikte çalışabilir” ve çok önemli adımlara öncü olabilirler.
4- Bugün gerek “dünya düzeni”, gerekse “tarihi gelişmeler” açısından durum çok farklı. Türkiye “yüzyılların altın fırsatını” yaşıyor. “Konjonktür” ve değişen dünya, Türkiye’nin “yeni denklem” içinde “ağırlıklı” bir yer edinmesine imkân verebilir. Bu geçiş ve yeniden kuruluş döneminde Türkiye, doğru bir “başkanlık sistemi” yapılandırabilirse ülke olarak çok hızlı yol alabiliriz.
5- Türkiye’nin yeni küresel vizyonu “başkan” ile bütünleştirilebilirse, 100 yıl önce yaptığımız çıkışı yeni bir dalgayla 100 yıl sonra yeniden yakalayabiliriz...
6- 1900’lü yılların başı “Türkiye’nin doğuşu ve kuruluşuydu”, 2000’li yılların başı da “Türkiye’nin dünya düzenine ve sistemine” yerleşmesi ve kök salması olacak.