Sevgili dostlar, bundan yıllar önce bir yazı kaleme almış ve o gün çekilen bazı amatör görüntüleri izlediğimde gördüğüm korkunç detayları aktarmıştım. Tekrar ediyorum; OLAY tek kelimeyle KORKUNÇ! Hangi olay mı?
ÇOK İYİ BİLDİĞİMİZ, HATIRLADIĞIMIZ BİR OLAY!
Sevgili dostlar, o görüntülerde ne mi gördüm ? Sadece görmedim, yaşadım, idrak ettim, içselleştirdim!
Yaşananları, kendi algılamamdan geçirerek, aynen aktarıyorum...
Kare 1: Namaza katılmayan ama sonradan “organize şekilde” toplanan bir grup ilk adımda otelin önünde toplanıyor! İlk dalgada kalabalık çok büyük değil, kolluk güçleri tarafından engellenebilir-dağıtılabilir ama bu arkadaşları “engelleme” derdinde kimse yok!
Kare 2: Olaylar bu boyuttayken Vali Bey, telefonla dönemin en yetkili iki isminden biri olan Erdal İnönü’ye ulaşıyor. Çok heyecanlı, acil yardım istiyor ve devletin tepesinden yardım beklemeye başlıyor! Verilen cevap yeterli: GEREKEN HER ŞEY YAPILACAK, siz de elinizden geleni yapın! Sözde her şey yolunda ama “konuşmalar” haricinde atılan adım yok! Tam tersi “toplanın” mesajı sanki gizli gizli veriliyor!