Neredeyse 1998’de ilk TV programlarıma başladığımdan bugüne aynı cümleyi kuruyorum; İslam coğrafyası “1966’dan itibaren” içine düştüğü “BATI SÖMÜRÜSÜ” kazanından çıkmalı ve Türkiye’nin ayağa kalkmasıyla birlikte yeni bir yol çizilmeli...
O dönemde aynı gelişmeleri kendileri için “tehlikeli” gören “emperyal güçler”, ayağa kalkması muhtemel bir Türkiye’yi, 2001 krizi ile “iyice dibe ittiler” ve şöyle dediler; DURDURDUK ! AMA DURDURMADILAR ! Konu derin, tartıştık, tartışmaya devam edeceğiz...
2003 yılı çok önemliydi; Kuzey Irak’ta Türk askerine çuval geçirenler, içeride yıllardır yerleştikleri mevzilerde “ayağa kalkması muhtemel Türkiye’nin” ana dayanaklarından biri olacak TSK’ya karşı ciddi bir saldırıya hazırlanıyorlardı... Taşeronları hazır ve sinsiydi; PARALEL YAPI... MALUM MEDYA...
Sevgili dostlar, bütün bu hazırlıklar yapılırken İLAHİ TAKDİR farklı gelişiyordu, birileri tuzaklar kuruyorlardı ama Türkiye yola çıkmaya hazırdı. 2003, YENİ TÜRKİYE yolunda Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımlar ile ufukta belirmeye başlamıştı. Türkiye “milli olma yoluna” giriyor ve İslam Coğrafyası için ayağa kalkış başlıyordu... Evet, 2003’te başlayan “milli-manevi özümüze” dönme hareketi 2016’da farklı bir Türkiye ortaya çıkarmıştı. Milli, manevi değerlerine sahip çıkan, kendi sentezinde şekillenen, batıya borçlanmak yerine üreten, içerideki YERLEŞİK DÜZEN’i durdurmuş bir Türkiye...
Sevgili dostlar, Türkiye çıktığı yolda artık inanın yalnız değil. Erdoğan’ın açtığı yolda ilerleyen bir TÜRKİYE, ÖZÜNE DÖNME ışığının yayıldığı İslam Coğrafyası ve o coğrafyada çok CESUR insanlar var... Size bu cesur insanlardan birini işaret etmek istiyorum; 30 yaşında genç bir Prens; Mohammed Bin Salman Al Saud... Dünyanın en genç savunma bakanı ve son dönemde özellikle BATI TAHAKKÜMÜNE karşı verilen “sizle işbirliği yaparız ama biz olarak, bize saygı duyduğunuz sürece” cevaplarının mimarlarından biri... Başta Türkiye olmak üzere İslam Coğrafyasında “Milli bir savunma endüstrisi” fikrini içten benimsediği gibi, uzun süredir “TÜRKİYE de MUTLAKA KURMALI” diyerek her alanda paylaştığım, “ülke refah fonlarını”, ülkesinde hayata geçiren isim... Bildiğiniz gibi Suudi Arabistan “2 trilyon dolarlık” bir refah fonu kurmak için harekete geçti... Bu noktada birkaç gün önce ABD’ye verdikleri “hazine bonosu” cevabını da hatırlatmak isterim genç Prens’in!