Lider’e yerel ve küresel saldırı “basın faaliyeti sınırları” içinde mi?
Daha açık yazayım; bir ülkede SEÇİLMİŞLERE, DEVLET’E, MİLLET’E kast etmek “basın ve ifade özgürlüğü” olabilir mi?
Sevgili dostlarım, Erdoğan’ı YIPRATMA ve kara propagandayı Avrupa’da gündeme oturtmaya çalışan bildiğiniz gibi Alman Bild yayın grubu... Bugüne kadar yalan ve iftira dolu birçok haber yaptılar, yazı ve yorum yazdılar! YAPSINLAR, ellerinden geleni yapsınlar!
Bu arkadaşlar kim derseniz, dönüp geçmiş yazılarıma bir göz atın ve arama yaparken aynı zamanda Hürriyet Yönetim Kurulu üyesi olan “Kai Diekmann” ismini de özellikle arayın...
Bu arkadaş “sadece bir gazeteci” değil! Türkiye ile yakından ilgili ve birçok olayda “akıl hocası”, bizzat “yönetici”! Sanki bir KÜRESEL YAPI’nın Türkiye sorumlusu!
Sevgili dostlarım, Türkiye’de kızlarımızın başörtüleriyle üniversitelerde okumasının yolunu açan düzenleme sonrası malum medya’nın “411 el kaos’a kalktı” manşetini atan da ne tesadüf ki AYNI İSİM! Bu arkadaşın Türkiye üzerine marifetleri bu kadar da değil. 28 Şubat sürecinden 2001 krizine, 2003’ten 2013’e Türkiye’deki “medya yoluyla kurgulanan kaos’un” arkasında hep aynı isim var...
Peki kim bu arkadaş? Ne özelliği var? Neden Türkiye’de bir gazetenin yönetim kurulu üyesi?
Sonuç: Türkiye’de de durum farklı değil. Bu ülkede Başbakan Erdoğan için “muhtar bile olamaz” manşetini atanlar, bu arkadaşın Türkiye’deki uzantıları! Asıl soru; gerçek sermayedar kim, kimler?