Sevgili dostlarım, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yılın Mayıs ayında İzmit’te yaptığı ilk konuşmadan bir bölümü aynen alarak başlamak istiyorum;
“...Türkiye, 14 yılda hangi başarılara imza attıysa önüne çıkan engelleri aşarak yapmıştır. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzladığımız ilk gün, yükümüzün ağır, işimizin çok olduğunun farkındaydık. Yıllardır, bu ülkenin kaynaklarını sömüren, millete tepeden bakan bir avuç seçkinin yolumuza taş koyacağını biliyorduk. Vesayet odaklarının boş durmayacaklarının, demokrasinin yerleşmesi, milli iradenin hakim kılınması için yapılanların sabote edileceğinin farkındaydık. Türkiye’nin büyümesinin güçlenmesinin, kendi milli politikalarını sürdürmesinin uluslararası güç odaklarını da rahatsız edeceğini iyi biliyorduk. Geçmiş tecrübeler bu ülkede en büyük zorluğun milletin tayin ettiği yolda yürümek, millete hizmet etmek olduğunu gösterdi. Eski Türkiye’nin elitlerinin, çıkarlarını korumak için girmeyecekleri işbirliği, çiğnemeyecekleri ilke, yapmayacakları ihanet yoktur”...
Sevgili dostlar, bu cümleler 15 Temmuz Darbe ve İşgal girişiminden yaklaşık 2 ay önce Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından konuşmasında paylaşılıyor... Bu cümlelerin üstünden 2 ay geçmeden Türkiye, iç-dış odakların işbirliği içinde tarihinin en büyük saldırısına uğruyor...