Yiğit Bulut Star Gazetesi

‘Sömürgeciler’ hep aynı!

Bazı “akıllılar” yüzyıllardır çok akıllılar!                               1900’lerin...

21 Ekim 2016 | 2.768 okunma

Bazı “akıllılar” yüzyıllardır çok akıllılar!                              

1900’lerin başında paylaşmaya başladıkları-çalıştıkları coğrafyamız’ı 2000’lerin başında yeniden paylaşma hevesi içindeler!

Sevgili dostlarım, coğrafyamız-ülkemizi sömürmeye alışmış dostlarımız, “ALLİANCE”larımız o kadar akıllı ve “dostlar” ki; TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE İŞ TUTACAK KADAR ZAVALLI KONUMDALAR! ANLAYANA BU CÜMLE BİLE FAZLA!

Sevgili dostlar, bu noktada Osmanlı’yı ve Türkiye’yi sömürmeye alışmış, KENDİNE “BATI” diyen YAPI’nın bu topraklardaki KİRLİ geçmişine bakalım birlikte...

1- Avrupa’nın, Osmanlı topraklarına ilk ilgisi 1834 yılında, Hindistan’a ulaşım gayesiyle ortaya çıkar.

2- İngiliz hükümeti Yarbay Rawdon’u Fırat Nehri havzasına Hindistan yolları hakkında inceleme yapmak için gönderir. Rawdon, ulaşımdan çok, zengin yeraltı kaynaklarıyla ilgilenir ve raporunda bahseder. Bunun üzerine İngiliz hükümetinin girişimleri sonucu 29 Aralık 1834 tarihli ferman ile Dicle ve Fırat üzerinde gemi taşımacılığı yapma hakkı İngiliz şirketine verilir...

3- BATILILAŞMA-DEMOKRATİKLEŞME-ÇAŞDAŞLAŞMA yalanı altında üretilen balonlar, Osmanlı coğrafya’sında pazarlanır ve 1839’da Osmanlı’ya binbir yalan ve oyun ile Baltalimanı anlaşması imzalatılır... Bu ekonomik çöküşün ilk adımıdır!

4- 1871 yılında Almanlar, Osmanlı topraklarındaki petrol potansiyeliyle ilgili bir rapor hazırlar... Almanya-İngiltere arasındaki “kirli denklem” tam olarak hayata geçmeye başlar.

5- Kerkük petrollerinin işletme hakkını alan Neftçi Ailesi, 1870 yılından itibaren çalışmalara başlarken, Rotschild Ailesi Bakü-Batum demiryolunu inşa ederek bölge petrollerini Avrupa pazarlarına ucuza sevk etmeye başlar... Osmanlı’da bunlar olurken İran uyanamaz ve yeraltı kaynaklarının işletme hakkını Baron de Reuter isimli şahsa verir...

6- BATILILAŞMA-DEMOKRATİKLEŞME yalanlarının “sömürgeci” maskeler altında pazarlandığı Osmanlı’da petrolün önemi 1876 yılında 2. Abdülhamit’in tahta çıkmasıyla anlaşılmaya başlanır...

7- Dünya petrol çılgınlığı yaşarken, petrol yatakları üzerinde uzanan ve 1875 yılında mali sıkıntıya düşen Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılında ödemeleri durdurur ve 1881 yılında Düyun-u Umumiye idaresine teslim olur...

8- Osmanlı’ya 1839’dan itibaren dayatılan batı özentisi daha doğrusu Batı’nın diktiği elbise misali politikalar sonucu, koca bir İmparatorluk 1839-1876 arasında finansal olarak dağılma kıvamına gelir ve 1876-1908 arasında dağılır...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni hayalleri İsrail-Mısır-Yunanistan ablukası 28 Ekim 2018 | 4.971 Okunma Yunanistan ve İsrail Akdeniz’de ne peşindeler? 21 Ekim 2018 | 5.275 Okunma AB için halk karar vermeli… Karar vermeliyiz! 14 Ekim 2018 | 5.242 Okunma IMF’nin gönderilmesi... 200 yıllık pranganın kırılması... 12 Ekim 2018 | 5.091 Okunma Türk-Rus coğrafyalar entegrasyonu... 10 Ekim 2018 | 3.975 Okunma