Türkiye dün bir ilki yaşadı ve Telekomünikasyon, Savunma ve Uzay-Havacılık konularında devrim denebilecek bir adım atıldı... Türkiye kendi uydu tesislerine kavuştu ve “olmaz-olamaz” denen bir olay daha gerçek oldu...
Bu açılış sırasında Sayın Cumhurbaşkanımız net bir cümle ile söze başladı; “...Türkiye’nin en büyük savunma sanayi atılımının 2003 yılından itibaren başladığını söyleyebiliriz. Artık biz bize yetmek zorundayız. Biz bize yetemediğimiz durumda bağımsız bir Türkiye’den bahsedemeyiz”...
Evet, BAĞIMSIZLIĞIN YOLU kendimize yetmekten geçiyor...
Sevgili dostlar, YENİ ÜRETEN BÜYÜK GÜÇLÜ TÜRKİYE yolunda attığımız ve atacağımız en önemli adımlardan biri de SAVUNMA ENDÜSTRİMİZİ liderlerden olma yoluna sokmak... Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın Arnavutluk’ta ve TAİ’de söylediği gibi “İlk 10’a şirketlerimizi sokarken, ilk 100’e de en az 20 şirket ile girmek”...
Olur mu? İnanın içeriden engellenmezsek, mevcut şirketlerimizin alt yapısı ve bilgi birikimi ile rahatlıkla başarabiliriz hatta ilk 5’i bile hedefleyebiliriz...
Peki Aselsan’ın, Tusaş’ın ilk 100’e girmeleri, yerli uydu tesisimizin açılması, Cumhurbaşkanımız tarafından konan hedef ile ithal malzeme ile yapılacak 4G’yi atlayıp YERLİ 5G çalışmasına başlanması, Teknoloji Bakanı Işık’ın “Aselsan ve Netaş gibi şirketler LTE ADVANCE” teknolojisi üzerinde çalışıyor demesi, Türk şirketlerine sermaye akma isteği bütün bunlar sizce tesadüf mü?