Evet doğru okudunuz;
Zavallı, bitik, çaresiz
Avrupa...
Sevgili dostlar, son birkaç aydır bu köşede ve katıldığım TV
programlarında, AB’nin Türkiye’yi aklınca kandırma amaçlı hareket
ettiğini ve “vize serbestisi” dahil atılan adımların “gerçek dışı
olduğunu” savunuyor ve Türkiye’nin iyi niyetlerle yaptığı
anlaşmanın AB tarafından uygulanmayacağını iddia ediyorum... Bu
köşedeki son 10 yazıya bakmanız yeterli...
Birkaç gündür AB’nin boyaları döküldü ve “olmayacak bir şart” daha ortaya atarak, Türkiye’nin terörle mücadele ettiği, şehitler verdiği bir dönemde “terörün tanımını değiştirmemizi” istediler... Nasıl olsa YAPMAYACAKLAR ya, mültecileri de Merkel’in planı doğrultusunda geri gönderiyorlar ya! ALDILAR YA İSTEDİKLERİNİ! Sonrasında İSTEDİLER de, İSTEDİLER!
Tam istedikleri anda da DEVLET’in EN YETKİLİ MAKAMINDAN, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’dan cevaplarını fazlasıyla aldılar. Aynen şunları söyledi Sayın Cumhurbaşkanımız; “Şu an AB, vize için terörle mücadele yasasını değiştirin diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu yanına çadır kuran teröristlere izin veren zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz?... Teröristlere çadır kurduracaksın, bize de vize şartı getireceksin. Hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onunla anlaş”...
Evet, açıklama böyleydi ve ÇOK NET BİÇİMDE MESAJ YERİNE VARDI... Bugün başta Alman siyasetçiler olmak üzere şöyle sesler geldi; “Biz şahısları değil, devletleri tanırız”. Aynı küstahlığı bir süre önce AB Parlamento Başkanı Schulz da yapmış ve “anlaşmayı hükümetle imzaladık, Cumhurbaşkanı ile değil” demişti!
İYİ DİNLEYİN AVRUPALI SÖZDE SİYASETÇİLER; sizin ülkenizde lider olmayabilir, hükümetler zorla ayakta durabilir ama burası öyle değil. Burada % 52 ile seçilmiş bir LİDER var ve bu halk DEVLET’i LİDER’e emanet etti. Seçilmiş Cumhurbaşkanı bu ülkede DEVLET’i ve MİLLİ İRADE’yi temsil eden EN YETKİLİ MAKAM ve bu ülke adına SON SÖZÜ SÖYLEYECEK KİŞİ... Bu bağlamda biz “tanımayız, etmeyiz” gibi söylemler son derece yakışıksız ve çirkin olup, GERÇEK DIŞI, hat ve hudut ötesi! HADDİNİZİ BİLİN!
Oysa eskiden ne güzeldi, özellikle 2003 öncesi, değil mi her şey sizin için. Alman nişanı (kırmızı haç) taktığınız bir medya patronu ve istediği gibi yönettiği Alman “oriented” veya İngiliz “oriented” Başbakanlar, bakanlar vardı. Türkiye’ye istediğiniz yanlışı yapar, istediğiniz kazığı atar ve Türkiye’nin tepki vermesine engel olurdunuz...