"Dışı seni, içi beni yakar” derler ya 6+HDP birlikteliği aslında tam da böyle… 6’sı yan yana+HDP gizli yürüyünce her şey yolunda sanıyorlar. Oysa hepsinin içinde fırtınalar esiyor. Kimi siyasi proje, kimi ihanet, kimi intikam, kimi siyasi menfaat uğruna bu birliktelikte yer aldığı için çatışma, güç kavgası, kişisel hırslar basınç yaparak belli bir süre sonra muhakkak patlama meydana getiriyor. Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmak için çırpınsa da anlaşılan diğer partilerin içine bu isim tam olarak sinmemiş görünmektedir. Ama CHP’nin bunlardan yüksek oy oranına sahip olması ve bunları tek çatı altında toplayanın CHP olması direkt “Biz Kemal Kılıçdaroğlu’na karşıyız” dedirtmiyor ama ima yollu güç gösterileri yapıyorlar. Herkes kendi elini güçlendirme derdinde anlayacağınız.
Meral Akşener geçtiğimiz haftalarda “Bugün 31 Mart başarısı konuşuluyor. İYİ Parti olmasaydı İstanbul, Ankara, Adana, Antalya ne olacaktı? Bir şey değişti her şey değişti. Bazen hatırlatmakta fayda oluyor. Unutanlar açısından. Arada bir hatırlatmak lazım” diyerek CHP’ye gözdağı vermeye kalkmıştı.
CHP de “Restini gördüm. Restine rest çekiyorum” niteliğinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in ağzından “Altı partiye de ihtiyacımız yok. Tek başımıza da buna çok niyetliyiz, tek başımıza da hazırlanıyoruz” cevabı geldi.
Meral Akşener “CHP’ye biz belediye kazandırdık” diyor, Özgür Özel “Altı partiye de ihtiyacımız yok” diyor.
HDP de geçmişte “CHP’ye biz belediye kazandırdık, İYİ Parti de bizim sayemizde o koltuklarda oturuyor” demişti.