İstanbul’daki bombalı terör eyleminden sonra 6+HDP masası organize bir şekilde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi aklamak için adeta birbiriyle yarışa girmişlerdi. Bu masanın siyasetçisi, yazarı, yorumcusu, sanatçısı, sunucusu, sendikacısı, hukukçusu resmen “Bu saldırıyı terör örgütü YPG değil, hükümet organize etti” şeklindeki imalı alçak propagandalar yapmışlardı. Bu tür bir imanın başlarına iş açacağını ve böyle bir suçlamanın tepki göreceğini bildikleri için, PKK/YPG’yi korumak için taktik değiştirerek bu sefer “Bu terör eylemini YPG değil, dinci terör örgütü IŞİD yaptı. Bombayı koyan Arap, ailesi İŞİD bağlantılı, ağabeyi ÖSO komutanı” propagandası yapmaya başlamışlardı. PKK’ya toz kondurmamak için dilleri neye dönüyorsa o propagandaya sarıldılar. Çünkü YPG’nin başındaki Mazlum Abdi isimli alçak bunlara “Bizim araştırmalarımıza göre bu saldırıda gözaltına alınanlar ve birlikte oldukları çevreler ya IŞİD ile bağlantılıdır ya da Türkiye'ye bağlı güçlerle ortak hareket ediyorlar” suflesi vermişti.
Bu sufleyi alan CHP’liler ve kuyrukları birden atağa kalkmıştı.
Çünkü sufle Kemal Kılıçdaroğlu’nun “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz. Vatanını koruyan oluşum” ve “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” diye tarif ettiği yerden gelince, hem YPG’yi hem de Kılıçdaroğlu’nu haklı çıkarmak için propaganda korosu kurdular.
YPG’nin başında da “CHP’den bir heyet davet etmek ister misiniz buraya?” sorusuna “Olabilir. Bence olumlu da olabilir” diyen Mazlum Abdi gibi teröristbaşı olunca hepsi birbirini korumaya çalışıyor elbette.
Aslında teröristbaşı Mazlum Abdi’nin tarihe geçen CHP yorumu “Uluslararası güçlerin Rojava’ya yönelik bir operasyona karşı durmasının CHP’yi Suriye tezkeresine “hayır” deme konusunda cesaretlendirdi. Her halükârda bunun iyi bir sinyal olduğunu düşünüyorum. CHP böyle bir şey yapıyorsa bu da Türkiye içerisindeki dengelerin değiştiğine işaret ediyor. Bu da umut verici” şeklinde olanıdır.