Cumhurbaşkanlığı adaylığını netleştirmek için kıvranan Kemal Kılıçdaroğlu tam bu aşamada bir ABD ziyareti organize etti. Elbette bu ziyaretin tek sebebi, adaylığı için ABD lobisinden güçlü bir destek almak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’nin nazarında net artısı, ABD’nin güdümünde kullanılan terör örgütü PKK ve FETÖ’ye hiç taviz vermeden sahip çıkmasıdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük cesareti de ABD’nin başında “Türkiye’deki muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı devirmeliyiz” diyen Joe Biden gibi birinin bulunmasıdır.
Ama sık sık yalan söylemesiyle bilinen, bir türlü olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayan Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ziyaretiyle ilgili “ABD'ye gideceğim ama birilerinin dediği gibi icazet almak için değil… Bilim ve teknolojideki gelişmeleri görmek, bilim yapanlarla, teknoloji geliştirenlerle birlikte olmak için… Neoliberal politikalara karşı çıkan, sosyal devleti savunanlarla birlikte olmak için…” açıklamasında bulundu.
Elbette “İcazet almaya gidiyorum” diyecek hâli yok… Ama adaylık tartışmalarında yol almak adına gittiği çok alenidir. “Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri görmek” için gidiyormuş… Bilim insanı Kılıçdaroğlu’na bak sen!
Türkiye’deki milli ve yerli teknolojiye karşı çık, onları aşağıla, her fırsatta düşmanlık yap ama ABD’ye “Bilim ve teknoloji görmeye” gittiğini söyle… Ne diyelim gidişin olsun da, dönüşün olmasın…
İHA ve SİHA’lara her fırsatta düşmanlık yapan Sezgin Tanrıkulu, bir başkasının “Bayraktar SİHA üretimi durduruldu. Dışişleri Bakanı Sezgin Tanrıkulu Türkiye'nin savaş suçu işleyen bu ölümcül silahlara ihtiyacı olmadığını söyledi. SİHA üretim merkezini yurt dışına taşıması için Selçuk Bayraktar'a iki hafta süre tanındı" sözlerini paylaşıp üzerine de “Bu korku size yeter troller. Ama emin olun adil olacağız” yazdığında onu parti disiplinine sevk eden bir Kılıçdaroğlu gördünüz mü?