Yeni Akit gazetesinde Türklük, Cumhuriyet, Atatürk, Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşları, MHP, Ülkücülük, Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli dendiğinde cinnet geçiren Kenan Alpay isminde bir yazar var. Bu yazara Kürdistan dendiğinde, siyasal Kürtçülük dendiğinde ağzı kulaklarına varmaktadır. Bu yazar aynı zamanda Cumhur İttifakı’ndan da zerre haz etmeyen birisidir.
Geçmişteki “Cumhur İttifakı’nın dahası AK Parti’nin MHP ipoteğinde bir görüntü araz etmesi en büyük ve en önemli zaaf unsurudur.” yazıları unutulmamıştır.
Yarın AK Parti MHP ile Cumhur İttifakı’nı bozsun, HD(P)KK ile yeni bir ittifak kursun davul-zurna ile yollara düşüp bunu ilk kutlayacak yazarların başında bu Kenan Alpay gelir.
Çözüm sürecinde yazdığı “Kardeşi kardeşe silah çekmeye zorlayan, resmi ideoloji ve devlet sınıflarının bekası uğruna halka her türlü zulmü reva görenleri tarihin çöp sepetine atmanın vakti çoktan geldi. İşte iklim değişti; haydi gülümse Diyarbekir, haydi Kürdistan gülümse! Bizden kıskanılıp gasp edilen gülümsemeyi fazlasıyla hak ettik çünkü.” şeklinde düşüncelerini yansıttığı yazısıyla ve bir başka yazısında da “Son olarak Fethullah Gülen ve cemaatinin konuya dair açık ve ısrarlı destek bildiriminde bulunmuş olması Kürt sorununun çözümü noktasında hükümetin sadece hukuken değil siyaseten de ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir.” düşünceleriyle kime düşman, kime dost olduğunu göstermişti.
2010 yılında Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı olarak Kenan Alpay, İstanbul meydanlarında “Varlığım, Türk varlığına armağan olsun!” , “Ne Mutlu Türküm Diyene!” sözlerinin zulüm olduğunu belirten ve “Milli Güvenlik Derslerinin” okullardan kaldırılmasını isteyecek kadar Türkiye’nin milli ve üniter yapısından rahatsız birisidir.