Kendisine “Bir sohbet sofrası kurulacak olsa, kimler olsa isterdiniz?” sorusu yöneltilmiş o da “İnsanın aklına birçok şey getiriyor ama bugünlerde günlerce Atatürk ile dertleşmek isterdim, onun deneyimleri üzerinden herhalde muhteşem bir sofra olurdu, çok zevkli bir sofra olurdu, doyamazdık” cevabını vermiş…
Atatürk ile dertleşmek isteyen kim?
Ekrem İmamoğlu…
Atatürk yaşasa yahut bugün dirilse böyle bir tipi karşısına alır mıydı?
Yüzüne bakmaz, karşısına çıksa eminim sırtını dönerdi.
Atatürk ile dertleşmek istiyormuş…
Hadi çıktın karşısına ne diyeceksin ona?
Efendim, ben sizin kurduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen, bu hedefleri için askerimizi, polisimizi şehit eden terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’ın çizgisini çok beğeniyorum, onu masum ve suçsuz görüyorum mu diyeceksin?
Efendim, ben sizin kurduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirmek için darbe yapmaya kalkan FETÖ’cü hainler karşısında kahramanca mücadele vererek şehit olan Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilmesi istekleri karşısında “Şehit Ömer Halisdemir’in isminin uygun olup olmadığı tartışılır. Onun ismini verirsek isim enflasyonu olur” diyerek karşı çıktım mı diyeceksin?
Efendim, ben HDP’li belediyeleri PKK’nın terör eylemlerine yardım ve yataklık yuvasına çevirdikleri için görevden alınan HDP’li Belediye Başkanlarına destek için Diyarbakır’a gittim, onları görevden alan Türk devletini de Avrupa’da yaptığım konuşmalarda kınadım ve Batılı dostlarıma Türk devletini şikâyet ettim mi diyeceksin?
Efendim, sizin denize döktüğünüz Yunanlıların medyası ben seçimi kazandığımda “İstanbul’u fetheden Yunanlı”, “Pontus kökenli bir Rum”, “Ayasofya’nın intikamı”, “İstanbul’un yeni başkanı bir Pontus” manşetlerini attılar, ben Yunanistan’ı ziyaret ettiğimde de “İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün atalarının binlerce yıl önce Atina’da inşa ettiği eserleri ziyaret etti” haberlerini yaptılar mı diyeceksin?
Efendim, ben sizin tuttuğunuz Fenerbahçe’ye şike kumpasları yapılırken FETÖ’nün kanalı Samanyolu’nda kumpasa destek programları yapıyordum mu diyeceksin?
Efendim, Diyarbakır’a giderek PKK’lıları sembolize eden “Hafıza Odası” sergisine katıldım. Orada geçmişte ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenlere, “Generali olsanız ne yazar, it sürüleri” diyen Sırrı Sakık ile poz verdim mi diyeceksin?
Efendim, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” gibi bir sloganı doğru bulmuyorum. Militer bir dil olmasından öte, birey olmanın önüne geçen bir ifade” diyen İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu ile uyum içinde çalışıyoruz mu diyeceksin?
Efendim, İBB Başkanı olduktan sonra ittifak yaptığımız HDP’ye diyet borcumu ödemek için PKK’lıları belediye kadrosuna doldurdum mu diyeceksin?
Efendim, ben İBB Başkanı olduğum günden bu yana çapsızlıklarımla, vizyonsuzluklarımla, beceriksizliklerimle, laubaliliklerimle, vurdumduymazlıklarımla koltuğumda oturuyorum mu diyeceksin?
Ekrem İmamoğlu söylesene bize Atatürk ile hangi konuda dertleşeceksin?
PKK’lıların çizgisini beğenen biri olarak sen kendini nasıl Atatürk ile dertleşebilecek konumda görebiliyorsun?