AKP’de iken Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Genel Başkanlık yapmış Ahmet Davutoğlu’nu ve AKP’de iken Dışişleri Bakanı, Ekonomi Bakanlığı yapmış Ali Babacan’ı yanlarına alıp, bir de “Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ‘Millet İttifakı’nın öngördüğü ortak noktalarda benzerliklerimiz çok fazla. Hatta yüzde 99 oranında” diyen hastalıklı CHP’nin siyasetçisi, yazarı, yorumcusu, trolü, ittifak kuyrukları “Milli konularda hassasiyetim var. Bu hassasiyetimi de Cumhur İttifakı yaşatıyor, koruyor” mealindeki duruşla AK Parti’ye katılan Mehmet Ali Çelebi’ye âdeta cinnet geçirmiş gibi saldırıyorlar.
Ha unutmadan söyleyim bu hastalıklı zihniyet eski Dışişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olan AKP’li Abdullah Gül’ü de 2018’de Cumhurbaşkanı adayı yapmaya kalkmıştı. AKP’de iken Maliye Bakanı olan Abdüllatif Şener’i CHP Konya Milletvekili yapan da bunlar… Eski Balıkesir Milletvekili AKP’li Turhan Çömez’i de geçtiğimiz gün rozet takıp İP’e alan da Meral Akşener’di…
Bunlar kendi ihanetlerine destek için gelen her AKP’liye kucak açıyorlar. Fakat kendi içlerinden birisi hükümetin milli politikalarını destekleyerek AK Parti’ye katılırsa yahut destek açıklaması yaparsa âdeta çıldırıyorlar.
Sabahtan akşama kadar terörist Demirtaş’ın özgürlük kemiğini yala, “HDP’ye bakanlık vereceğiz” diyerek HDP’li hükümet hayali kur, teröristbaşı Öcalan’a özgürlük için yürürken bacağını kıran HDP’li alçaklara polislerimizi suçlayarak sahip çık ama “AK Parti’ye katıldı” diye Mehmet Ali Çelebi’yi linç etmeye kalk…
TSK’da görev yapmış adam, PKK, DHKP-C, FETÖ, YPG, PYD, MLKP ile iş birliği yapan CHP’de mi kalacaktı?
Yoksa terör örgütlerine kan kusturma sürecini yaşatan Cumhur İttifakı’na mı katılacaktı? Elbette bir Türk askerinin CHP’de kalması mümkün değildi.