Yıldıray Çiçek TÜRKGÜN

Dersimli Kemal'e neyin vefasıdır bu?

Şair ne güzel söylemiş: “Bütün renkler yavaş yavaş kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Kavramların tuhaflaştığı, ideolojilerin maske olarak kullanıldığı, mesafelerin ucubeleştiği...

12 Aralık 2022 | 302 okunma

Şair ne güzel söylemiş: “Bütün renkler yavaş yavaş kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Kavramların tuhaflaştığı, ideolojilerin maske olarak kullanıldığı, mesafelerin ucubeleştiği bir çağda yaşıyoruz. Kim kimin yanında? Kim kime dost yahut düşman belli değil. Bazıları var ki neye karşı çıkıyorlar, neyi savunuyorlar çözebilene aşk olsun. Her renk kirlenirken, beyazın kirlenmesi ise kendini daha çok belli ediyor.

Bazı beyaz sıfat taşıyanlar vardır. İdeolojik olarak kirlenmemesi gereken, leke kabul etmeyen. Duyduk ki geçmişte MHP’de görev yapan ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bazı kişiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun ruhunda kendini bulmak, onun bedeninde hemhal olmak için toplu bir ziyaret gerçekleştirmiş… Makam odasına girerken “Bozkurt Kemal” diye slogan attıkları iddiası da var, kimisi de bunların ‘Yoldaş, Devrimci, Dersimli Kemal’e bin selam olsun” diyerek makama daldıklarını iddia ediyor.

Geçmişte Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış kişilerin sosyal medya sayfalarına bakın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun masadaki figüran arkadaşlarının ihanetlerine dair bir tane eleştiri bulamazsınız. Eleştiri olmadığı gibi övgüleri de mevcuttur. Radar gibi duygu ve düşünce refleksleri sadece Cumhur ittifakına saldırmak için açıktır. Cumhur ittifakının yanlışı, eksiği varsa “Eleştirilmez” diye elbette bir kural yoktur. Her insan akla, mantığa uygun istediği eleştiri yapabilir. Ama MHP’de görevler yapıp, Ülkü Ocakları Genel Başkanı sıfatı taşımış kişiler Kemal Kılıçdaroğlu ve figüran masa yanında mutluluk arıyorsa buradaki durum çok farklı bir garabet barındırmaktadır.

Bunların bahanesi de AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki politikaları, eylemleri, söylemleri. Ağızlarını açtıklarında sürekli Habur, Oslo, Çözüm süreci, Dolmabahçe, açılım, Türklük ve milliyetçilikle ilgili sözler üzerinden, durdukları noktayı meşrulaştırmak için bahane dünyası kuruyorlar. Zaten tüm bu süreçlerde Liderimiz Devlet Bahçeli ve MHP kadrosu Türkiye’de en fazla mücadele eden olmadı mı? Oldu... Peki, bu ve benzeri birçok konunun 2015 sonrası ihalesini teslim alan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na bunlar niçin toz kondurmuyorlar?

 CHP’nin ihanetlerini irdelemek için 2015 yılına kadar inmeye gerek yok, 2019 yılından itibaren yaşananlara bakarsanız o yetecektir.

2019 yılı demişken, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bu kişilerin İstanbul’da, İzmir’de ve Ankara’da yaşayanları oyunu CHP’nin belediye başkanı adaylarına vermişlerdir. Hepsi de oyunu HDP ile birlikte CHP adaylarının kazanması için birleştirmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’na da bunun rahatlığında toplu ziyarete gitmişlerdir. Belki yanlarında CHP’ye oy verirken telefonla çektikleri oy pusulalarını da götürmüşlerdir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tartışılan başıboş sokak köpekleri meselesi ve istismarları 28 Mayıs 2024 | 1.342 Okunma DEM 4 sorunun cevabını 4 gözle bekliyor 24 Mayıs 2024 | 6.710 Okunma DEM’li avarel ve medya çetesinin ikiyüzlülüğü 16 Mayıs 2024 | 5.971 Okunma Asıl sen kimsin LAN 27 Aralık 2023 | 4.807 Okunma Ey yargı! Kılıçdaroğlu’nun sicilini mi temizlemeye çalışıyorsun? 18 Aralık 2023 | 2.213 Okunma