Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, geçtiğimiz cuma günü Diyarbakır’a “Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB 30 Fabrika, 4. Otosanayi Sitesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Açılış Töreni” vesilesiyle bir ziyarette bulundu. Bu ziyaret esnasında aynı zamanda evlatları HD(P)KK tarafından kaçırıldığı için HDP İl örgütü önünde eylem yapan anaları-babaları da ziyaret etti. Onlara sahip çıktı ve destek verdi.
Cumhurbaşkanı açılış töreninde bol bol terör örgütü PKK’nın ve siyasi uzantısı HDP’nin karanlık ve hain yüzüne yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Ama ne hikmetse buna rağmen CHP ve kuyrukları kendilerinin HDP birlikteliklerini maskelemek için bir “çözüm süreci” masalına başladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hangi konuşması içinde “çözüm süreci” mesajını aldılar anlamak mümkün değildir.
Mesela şu cümleden mi?
“Sizler Kurşunlu Camii’ni tahrip edenleri de ona sahip çıkanları da gayet iyi biliyorsunuz. Sizler buraya gelmeden önce ziyaret ettiğimiz Diyarbakır annelerinin yüreklerini kimlerin yaktığını da gayet iyi biliyorsunuz. Sizler başkalarının evlatlarını dağa, ölüme gönderenlerin kendi evlatlarını yurt dışında nasıl ihtimamla büyüttüklerini, yaşattıklarını da gayet iyi biliyorsunuz.”
Mesela şu cümleden mi?
“Şimdi buradan seslenmek istiyorum, asıl KCK’sıyla, PKK’sıyla, PYD’siyle, HDP’siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin kanını, iliğini sömüren, duygularını istismar eden bu çete, son bin yıldır bu milletin, bu bölgenin, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Lafa gelince ‘barış’ derler, ‘kardeşlik’ derler son 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkardıkları, teröre bulaştırdıkları, hayatını kararttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren, soruyorum, bunlar değil mi? Bu ülkede en çok Kürt kanını PKK dökmedi mi?”