Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi sıfatı taşıdığı hâlde, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın düşüncelerine, AK Parti’nin politikalarına ve Cumhur İttifakı’nın ilkelerine öteden beri tamamen zıt açıklamalar yapan Bülent Arınç çekirge misali bir sıçradı, iki sıçradı ama üçüncü sıçrama sonrası kendi finalini yaşadı. Son televizyon programında âdeta kendi ipini kendi çekti. Bülent Arınç’ın ruhuna giren bir PKK-FETÖ virüsünün varlığı tartışılmaz bir gerçektir. Öteden beri onlara hep merhametli olmuş, kanlı yüzlerini gizlemeye çalışmış, onları masum göstermek için hiçbir cümlesini esirgememiştir.
Haber Türk ekranlarında terörist Demirtaş ve bölücülerin sponsoru olarak bilinen Osman Kavala için tahliye istemesi, terör örgütü PKK-FETÖ hakkında karar veren yargı mensuplarını tehdit etmesi, terörist Demirtaş’ın teröristlerin hayatını anlattığı kitapları “Selahattin Demirtaş’ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı ‘Devran’ isminde kitap var. Ne olur onu alıp okuyun. Belki Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi değiştirmeyeceksiniz ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerinde kafanızda çok şeyler değişecek” şeklinde önermesi, Kürtlerin temsilcisini HDPDemirtaş olarak gören açıklamalar yapması bardağı taşıran son hamleleri olmuştur.