Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. PKK, HDP, Demirtaş, YPG, PYD, Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Pervin, CHP, İP birlikteliğinden oluşan olaylara yazı yazmaktan dolayı inanın gına geldi. Daha da ötesi tiksinmeye başladım. Bu durum kusma eğilimine doğru gidiyor.
Ama PKK ile ilişki noktasında ne HDP, ne CHP, ne İP bir türlü durmak bilmiyor. Dursalar da başka konulara değinsek keşke… Hepsi PKK’ya tutkalla yapışmış durumdadır.
Daha dün Meral Akşener’e ”Yanındaki açılım saçılımcılar kim peki?” diye soru yönelmiş ve yanındaki teröristbaşı Öcalan’a özgürlük isteyenleri yazmıştım.
Bir gün sonra çıktı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teröristbaşı Öcalan ve terörist Demirtaş ile ilgili sözlerini “Geçen sefer, mektupla işi kurtarmaya çalışmıştın, görüyorum ki, bu sefer başka oyunlar peşindesin. Seni şimdiden uyarıyorum; eğer arzu ettiğin hesabı kesmesi için, ‘İmralı’dakini’, İmralı’dan çıkarmanın peşindeysen, orada duracaksın. Sakın ha. Yapma” şeklinde değerlendirdi.
“Leyla Zana işareti verir demedim mi, ellerimizi taşın altına koyarak Apo’yu ev hapsine yollayacağız” diyen Bahadır Erdem’i ve “Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir” diyen Mehmet Salim Ensarioğlu’nu İP Genel Başkan Yardımcısı yapan Meral Akşener için ikiyüzlülükte sınır yok…