Geçtiğimiz haftalarda siyasi döneklikleriyle meşhur Selçuk Özdağ ile basit ve iftira yazılarıyla meşhur gazeteci Orhan Uğuroğlu’na saldırılar gerçekleştirilmişti. Bu saldırılar birbirine bağlantılı mı, yoksa birbirinden bağımsız mı, olaylarla ilgili tutuklanan kişilerin yargılanmasıyla bu olay aydınlanacaktır. Artık olayları çözecek olan yargıdır.
Selçuk Özdağ’ın saldırıya uğradığı aynı gün, onun MHP’ye ve Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik çirkin, hadsiz ifadeler kullanmasına “Fethullah’ın kurşun askeri intikam peşinde!” başlıklı bir yazıyla cevap vermiştim. Bu yazı onun tüm maskesini ayağının dibine kadar düşürmüştü. O yazım, Selçuk Özdağ saldırıya uğradığı gün çıkınca, CHP’nin ittifak ortaklarının komün biçiminde kullandığı medyanın kalemleri ve yorumcuları “Yıldıray Çiçek hedef göstermişti” şeklinde haberler yapmıştı. Sanki yazının bir yerinde “dövün, saldırın, vurun” şeklinde bir ifadem var. Yazımda onun Fethullah Gülen’i tövbe haşa Allah seviyesine getiren ifadelerinden, MHP’ye kurduğu kumpaslardan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılmadığı için AK Parti ve MHP’ye duyduğu kinden, 15 Temmuz sonrası FETÖ ile ilişkisi yüzünden yaşadığı korkuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye dizdiği övgülerden bahsetmiştim sadece…
Daha sonra da olay sonrası yaşanan atmosferi değerlendiren “Bu muhalefetin aklı ve karakteriyle hukuk aranmaz!” başlıklı bir yazı yazdım.
O yazım içinde de şu cümleleri kullanmıştım:
“3 yumruk yiyen için ortalığı ayağa kaldır ama 846 kişinin katili bir teröristi de “hemen serbest bırakın” diye savun…