Türkiye’deki televizyon kanallarında, gazetelerde ve sosyal medyada yıllardır gerçekten çok büyük bir bilgi kirliliği var. Bu alanda objektif bilgi vermek, haber sunmak maksadı değil daha ziyade algı yaratmak, siyaseti dizayn etmek ve Türkiye üzerinde hesap yapanlara yol açmak gibi bir maksat kendini çok net gösteriyor. Aslında 1990’lı yıllar sonrası bu durum yavaş yavaş artış göstermiş ve son yıllarda iletişim ağının genişlemesi bu durumu dayanılmaz bir hale getirmiştir. Bilgi kirliliği yaratan gazete ve televizyonlar üzerinde yaptırımı az da olsa cezai müeyyide uygulanıyor. Ama bunun yetersiz kaldığı da bir gerçektir. Sosyal medya gerçekten çok başıboş, karanlık ve dibi görünmeyen bir dehliz halindedir. Adam sosyal medyada sahte bir hesap açıyor, sabahtan akşama önüne gelene hakaret, küfür ediyor, iftira atıyor. Bunların kimi paralı, kimi gönüllü, kimi de ideolojik tatmin olmaya çalışan trollerdir. Türkiye’de olup aşırı suç işleyenleri devlet anında buluyor. Yurt dışından yapanlar bulunduğu ülkelerin yasa ve şartlarına güvenerek bu konuda daha pervasız olabiliyor.
Sosyal medya üzerinden Türkiye’de algı yaratmaya çalışan milyonlarca trol vardır. Sahte hesapların fazlalığı açısından bakarsanız bu trol sistemini en fazla kullanan cephe CHP, İP, HD(P)KK, FETÖ birlikteliğidir. Diğer Deva, Gelecek, Saadet gibi partilere de bu birliktelik kol uzatmakta, destek çıkmaktadır.
Trol konusunda özellikle en aktif durumdaki unsur FETÖ’ye bağlı sosyal medya hesaplarıdır. Bunlar 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi o kadar aktif ve kudurgan durumundaydı ki, 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olunca çoğu hesaplarını kapatıp kaçmıştı. Biraz kendilerini toplayınca tekrar organize olup yine kaldıkları yerden devam edip yalanlarla, iftiralarla, algı çalışmalarıyla Türkiye üzerinde yine hesap yapmaya devam ediyorlar.