Hormonlu algıların, şişirme propagandaların üzerinde gezdirilen Mansur Yavaş’a yıllardır MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye 12 Eylül 2010 referandum dönemi yazdığı mektubu hatırlatıp, geldiği ve şu an durduğu nokta üzerinden bir özür hatırlatması yapıyorum. Ama suçunu ve Ülkücü Harekete ihanetini çok iyi bildiği için hiç oralı olmuyor.
2 yıldır Ankara’nın başında Beldiye Başkanı ama Ankara’ya gözle görülür hiçbir şey yapmadan, seçim öncesi vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştirmeden onun etrafında nemalanan siyaset çetesi şimdi hormonlu algılarla, şişirilmiş propaganda yöntemleriyle Cumhurbaşkanı adayı olarak onu pazarlamaya çalışıyor.
“Höt” desen “al sana Türkiye” diyecek, hayatında hiçbir mücadelesi olmamış adamı Türkiye’nin başına Cumhurbaşkanı olarak görmek istemek ise ayrı ahmaklık ama işte bunu bile demokrasi içinde görebiliyoruz.
Çok parti (MÇP, BBP, ANAP, MHP, CHP) gezmeyi marifet sayan, menfaati nerdeyse çadırını oraya kuran Mansur Yavaş ne yapmış da Türkiye’nin geleceğini belirleyecek biri olarak hayal kuruyorsunuz?
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye mektup yazıp aslında nasıl bir oyun içinde yer aldığını ortaya koyan Mansur Yavaş niçin CHP’nin ihanetleri karşısında ağzını açamıyor?
Aptallığa, ahmaklığa, üç maymunu oynamaya gerek yok, herşey ortada ve nettir.