Türkiye hem yurt içinde hem Irak’ta hem Suriye’de terör örgütü PKK’nın kollarına yönelik terörle mücadelesini aralıksız ve tavizsiz sürdürüyor. Bu durum elbette yüzyıllardır bölgede Kürdistan kurma hayalinde olan emperyalist ülkeleri, onların kuyruklarını ve propaganda kanallarını oldukça rahatsız ediyor.
Suriye üzerinde sözde Kürdistan’ın bir parçasını kurmak için peydahlanan ABD beslemesi terör örgütü YPG’nin sözcüsü Nuri Mehmûd “Türkiye, Orta Doğu için büyük tehlike” açıklamasını yapmış ve AKP-MHP birlikteliğinin kendince zararlarını “Son yıllarda Suriye’deki çözüm meselesinin artık Suriyelilerin elinden çıktığını, AKP-MHP iktidarının eline geçtiğini görüyoruz. İşgal altındaki bölgelerde çete grupları Erdoğan’ın yanında çete olarak çalışarak uluslararası kamuoyuna ‘Libya’ya gitmeye hazırız, Ermenistan’a, bilmem nerede savaş varsa oraya gitmeye hazırız’ diyor. Tüm dünyanın gözü önünde o bölgelerde Osmanlı hilafeti sürdürülüyor” cümleleriyle anlatmış…
“Türkiye, Orta Doğu için büyük tehlike” cümlesi bize hiç yabancı gelmiyor. Çünkü Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) adı altında ABD’de kurulan vakıf, buna benzer suçlamaları 3 ay önce yapmıştı. Bu vakıf yaptığı açıklama içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın komşularını tehdit ettiğini belirtmiş ve şu suçlamaları yapmıştı:
“(Erdoğan) aşırılıkçı grupları destekledi, Orta Doğu’dan Avrupa’ya kadar uzanan çatışmaları desteklemek için malzeme gönderdi, etnik azınlıklara zulmetti, özgür basını yok etti, siyasi muhalifleri hapse attı ve öldürdü, demokratik kurumları aşındırdı…”Okyanus ötesinden silahlarını alan YPG isimli kullanışlı cahşlar (hain, iş birlikçi) Türkiye’nin Orta Doğu bölgesi için tehdit olduğunu söyleyebiliyor. Aslında bu sözleri Türkiye’nin kendi varlık sebepleri için tehdit olduğunu bildikleri ve uluslararası güçlere yardım çığlığı göndermek için ifade ediyorlar.
Terör örgütü YPG’nin sözcüsü Nuri Mehmûd, PKK’nın haber ajansına açıklamalarda bulunmuş ve Türkiye’nin Cumhur İttifakı tarafından iyi yönetilemediğini sürekli vurgulamış…