Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde diyor ya:
“Hayâ sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki her yerde
Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde”
MHP’de iken “Asena, Dişi Kurt” diye anılan fakat CHP-HDP safına geçince “Heval, Devrimci” olan Meral Akşener’in yüzündeki o ince perde çabucak indi. Heval Meral’de siyasi hayâ namına bir şey kalmadı, siyasi yüzsüzlük alıp başını gitti. Arkasından koşsanız bile yetişemezsiniz. Heval Meral’in CHP ve HDP ile olan ilişkilerine, MHP ve Cumhur İttifakı’na yönelik sözlerine baktığımızda gerçekten tüm dengesini kaybettiğini görüyoruz. Adına “İYİ” denilen bir partiyi kurup eline verdiler, bu parti de her türlü kötü siyasi ilişkinin yaşanabilirliğini herkese gösterdi.
Heval Meral’in partisinin son grup konuşmasındaki siyasi arsız hâline bakınca, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ağır bir fırça yediği anlaşılıyor. Bu arsız hâlini siyasi yalan ve siyasi ikiyüzlülüklerle süslemiştir. İP Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu geçtiğimiz hafta “Biz HDP’yi problemli görüyoruz, terörün gölgesinde görüyoruz. Dillerini problemli görüyoruz. Dolayısıyla milletin Meclisinde bu üslupla siyaset yapmalarını uygun bulmuyoruz. Evet diyeceğiz” açıklaması yapmıştı. Meral Akşener ittifak ortakları CHP-HDP ikilisinden nasıl bir baskı gördüyse “Merak ediyorlarmış… İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış? Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız. Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net” açıklamasıyla CHP ve HDP’yi memnun eden ama toplumun anlaması açısından muallak olan bir açıklama yaptı.