27 Temmuz 2016’da çıkarılan 668 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’nin 4. Maddesinin 3. Fıkrasını bilmemekte haklısınız.
Okuyalım:
(3) 27/7/1967 tarihli ve 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri
Personel Kanununun 54’üncü maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiş, aynı Kanunun geçici 39’uncu maddesi yürürlükten
kaldırılmış ve aynı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Ancak, Yüksek Askerî Şûra Başkanı tarafından bir üst rütbede
hizmetine ihtiyaç duyulanlar da rütbe bekleme süresine
bakılmaksızın ve 47’nci maddenin birinci fıkrasındaki sicil şartı
aranmaksızın Yüksek Askerî Şûra değerlendirmesine alınırlar."
Hâlâ bir şey anlamamış olmakta da haklısınız. Halbuki 15 Temmuz
darbesinin ardından çıkarılan KHK’daki bu madde; darbe, FETÖ,
Meclis, demokrasi, denge/denetim hakkında son 5 ayda duyduğumuz pek
çok argümandan çok daha anlamlı bir şey söylüyor.
Darbeden sonra iptal edilen TSK Personel Kanunu’nun geçici 39.
Maddesinin ne olduğuna bakalım.
Çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Çünkü bu madde darbeden sadece
6 ay önce Meclis’te kabul edilmişti.
Tam adı “Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414)
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/338)” olan tasarı/teklif adından da anlaşılacağı gibi içinde
çeşitli bakanlıklarla ilgili düzenlemelerin yer aldığı bir “Torba
Yasa”ydı.
21 maddeli paket, 22 Aralık 2015 günü Bakanlar Kurulu tarafından
Meclis’e sevk edilmiş ve hiç bekletilmeden bir gün sonra da Meclis
Başkanlığı tarafından esas komisyon olarak Bütçe Plan Komisyonuna
gönderilmişti.
Hâlbuki tasarıda İçişleri, Millî Savunma, Enerji, Millî Eğitim,
Gençlik ve Spor bakanlıklarını ilgilendiren maddeler vardı ama
Meclis Başkanlığı İçişleri, Millî Savunma, Anayasa ve Gençlik ve
Spor Komisyonlarını tali komisyon olarak ilan etmişti.