25 Haziran 1970 günkü gazetelerde ilginç başlıklı bir haber dikkat çekiyordu: “Kendileri pis fakat vicdanları temiz iki hippi kız Halide Edip’in heykelini yıkadı.”
Habere göre İstanbul’a gezmeye gelen Hegeni ve Lena adlı İtalyan ve Norveçli iki turist kız, Sultanahmet’te dolaşırken karşılarına çıkan toz toprak içerisindeki Halide Edip’in büstünü görüp, üzülmüş, kim olduğunu etraftan öğrendikleri yazarın büstünü esnaftan buldukları su, sabun ve bezlerle yıkayıp pırıl pırıl yapmışlardı.
Bundan 50 yıl önce, iki turist kız tarafından toz toprak içinde kalmış büstünün az ilerisinde, hınca hınç dolmuş Sultanahmet Meydanı’nda İzmir’in işgalini telin eden öfkeli kalabalığı çoşturan o konuşmayı yapan 35 yaşındaki genç hatipti Halide Edip.
Konuşması sırasında bir ara “Yurdumuzun işgaline susacak mıyız; Hayııır” diye haykırmıştı.
Ama bu “hayır” onun ömrü hayatındaki tek hayır olmadı.
İstiklal Harbi’nin “Halide onbaşısı” nın bütün ömrü bir şeylere “Hayır” diye itiraz ederek geçti.