Amanda adında bir kızları oldu. Ama Amanda üç yaşındayken genç çift boşandı.
Ulrika, kızı Amanda’yla birlikte hayatın monoton aktığı bir İsveç kasabasında yaşamaya başladılar.
Ulrika bir yerel İsveç gazetesinde verdiği röportajda “İsveç’in en çok neyini seviyorsun” sorusuna “Erkeklerini” cevabını vermiş seküler bir İsveçliydi. Kızı tiyatroyla ilgileniyordu.
Oturdukları mahallede Kuzey Afrikalı Müslüman komşuları vardı.
Bir gün mahallerinde bir adam bıçaklanmış, ambülans Müslüman komşular arayınca gelmemiş, Ulrika arayınca gelmiş, bu ayrımcılık gazetelere haber olmuştu.
Ulrika ve Amanda’nın Müslüman komşularıyla ayrımcılığa karşı duyarlılıkla başlayan ilişkileri zamanla ilerledi.
Amanda, internetteki bloğunda nasıl “maşallah” demeyi öğrendiğini, korkularına karşı Ayet-el Kürsi’yi ezberlediğini yazmıştı.
2007 yılında anne-kız Müslüman oldular. Amanda henüz 17 yaşındaydı.
Ama onlara komşularının İslam’ı yetmedi, radikalleşmeye başladılar.