Ali İhsan bey bu kez ne der bilinmez ama sahiden bir şeyler oldu. Bir gelenek sürdü. 1946 seçimlerinde hile yapan CHP’yi 14 Mayıs 1950’de sandığa gömen, 1960 darbesine karşı 1961 seçimlerinde Demokrat Parti’nin devamı olan partileri sandıkta önde çıkaran, 83’de darbeci Evren’in işaretine rağmen oylarını Özal’a veren, 89 yerel seçimlerinde Özal’ın belediye başkanlarını çalıştırmayız tehdidine karşı ANAP’ı cezalandıran, 94 yerel seçimlerinde yok sayılan, soruşturmayla tehdit edilen, medyada linç edilen Erdoğan’ı seçen, 2007’de Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararına karşı 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti’yi yüzde 47’ye taşıyan halk, devletin sandığa müdahalesine, YSK’nın haksız iptal kararına, temelsiz “birşeyler oldu, çalındı” iddialarına, terörist, PKK, FETÖ’cü, zillet, illet kampanyasına, medyanın linç boyutlarına varan bir propaganda aletine çevrilmesine karşı yine kendisinden bekleneni yaptı. 69 yıllık kesintisiz adil seçim geleneğinin üzerine düşen 6 Mayıs YSK kararı gölgesi, halk tarafından kaldırıldı. Bundan sonra benzer işlere tevessül edeceklere de bu iyi bir ders oldu. Bu seçim, demokrasi seviyemiz ne kadar düşük olsa da ortada adil bir sandık durdukça her zaman yeni bir şeyler olma ihtimalinin olduğun gösterdi. Belki, sandık sonucunu YSK eliyle iptal etmek mümkün ama sandığı tamamen ortadan kaldırmadıkça halkın sürprizlerini engellemek mümkün değil. Yani Ekrem İmamoğlu’ndan önce 69 yıllık demokrasimiz kazandı. Tam tersi olsaydı, iktidarlar önüne beğenilmeyen seçim sonuçlarını iptal etme yolu açılacaktı. Ama o yol, aradaki büyük farkla kapandı.