Paris’te, Londra’da yüzbinlerce kişilik eylemler yapılıyor, ABD’nin şehirlerinde binlerce kişi sokaklara çıkıyor, ABD’nin en prestijli üniversitelerinde yönetimleri kızdıran Filistin’e destek eylemleri oluyor, Amman, Bağdat, Sana, Kahire’de halk günlerdir sokaklarda.
Fakat Türkiye’de Saadet Partisi’nin çok kalabalık olmayan mitingi, dernek ve vakıfların daha da az katılımlı yürüyüşü dışında Gazze’de yaşanan katliamlara karşı bir sessizlik hali var.
Aslında halk sessiz değil, her kesimden, her partiden insanlar günlerdir bu meseleyle yatıp kalkıyor ama sokaklar sessiz.
En hararetli eylemler Gazze’deki hastane katliamı sonrası İstanbul, Ankara’daki İsrail elçilik binaları önünde yaşandı. Ama kalabalıkları polis, biber gazıyla dağıttı.
Bugüne kadar biber gazına pek alışık olmayan çoğu AK Parti seçmeni muhafazakar insanlar, ülkedeki gösteri yasağı ve polisin sert müdahalesi gerçeğiyle acı bir şekilde tanıştılar. Paris, Londra ve Berlin’de bile İsrail’i protesto ederken biber gazı yenmezken, bunun Türkiye’de yaşanmasına günlerdir mazeretler üretiliyor. Gazdan bayılacak gibi olmuş bazı “ümmetin gür sesi” hocalar, suçu polise saldıran selefi radikallerde...