Türkiye siyasi tarihinin en Frank Underwoodvari (House of Cards
adlı dizisinin siyasi entrikaları Machievelli’ye mezarında mutluluk
taklaları attıran baş karakteri) işini yapan siyasetçinin Bülent
Ecevit olduğuna inanmak gerçekten zor.
Neyse ki Türkiye şu anda o kadar çaresiz değil. Zaten Güneş
Motel’in bir kısmı da yıkılmış.
7 Haziran sonrası matematikte Meclis’te bulunan dört partiden
sadece son ikisinin yan yana geldiği formüller dışındaki
kombinasyonlara kimse “hayatta olmaz” demiyor. Hatta HDP ve MHP’nin
dışardan, içerden, birbirini görmeden, burunlarını kapatarak yan
yana geldiği seçeneklerle hayaller kuranlara bile kimse hayalperest
demiyor.
Buna kısaca “sandıktan çıkan zorunlu matematiksel demokratik
uzlaşma kültürü” diyoruz. Kısaca parlamenter demokrasi diyenler de
var. Tek parti iktidarları siyasi manevra, taktik savaşları,
uzlaşma arayışları için elverişli ortamlar değildir.
Son Meclis matematiği ise tam Frank Underwood’a göre.
Ama eğer Hiroo Onoda’lar ona izin verirse. Hiroo Onoda, 2. Dünya
Savaşı sırasında gönderildiği ıssız adada savaşın bittiğinden
habersiz 29 yıl daha ormanda teyakkuz halinde beklerken bulunmuş
ünlü Japon teğmen.
Seçimin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen eski halin muhal
olduğunu anlamamakta ısrar edenler akla getiriyor onu, özellikle de
hâlâ cephesini terk etmeden teyakkuz halini koruyanlar..
Partilerin mevcut matematik üzerinden siyaset ve pazarlık yürütmesi
önündeki en büyük engel de parlamenter demokrasinin olağan işlerini
midesi kaldırmayan bu şahinler.