“Maziyi unutturmak için en kuvvetli iki amilden biri tarih öğretimi, öteki dili değiştirmektir. Gelecek 20 içinde yetişecek yeni kuşak, ülkeye ve ülkenin geçmişine yabancı olacaktır. Türk kültürünün sürekliliği birdenbire kırılmış bulunuyor. daha genç insanlar okuyacak ve yazacak, ancak yarım yüzyıllık bir kültüre bile aşina olamayacaklardır. Bir geçmiş olmaksızın, belirli bir kabalık, estetik standartlarda bir düşüş olacaktır. Latin harflerinin kabulü diktatoryal idare altında gerçekleştirilmiş son kanundur.”
Bu sözler Mahir Ünal’a ait değil.
Türk edebiyatının en büyük isimlerinden, Türkiye’de liberal düşüncenin öncülerinden Halide Edip’e ait.
1939’a kadar Türkiye’ye dönemeyen Halide Edip, yurtdışındayken meydana gelen Türkiye’deki iki devrime çok kızmış, Amerikan ve İngiliz üniversitelerindeki konferanslarda ve verdiği röportajlarda bu devrimleri sert sözlerle eleştirmişti:
Şapka Devrimi ve Dil Devrimi.
Döndüğü Türkiye’de karşılaştığı Türkçe karşısında da büyük bir şaşkınlık ve öfke yaşamıştı.