Geçen hafta, Menzil Cemaati’ne bağlı dernek ve vakıflar gazetelere ilanlar vererek “Bağımsızlığımızı tahakküm altına almaya çalışan her türlü ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve bürokratik prangalardan kurtulmuş, milli ve manevi değerlerini muhafaza eden ve geliştiren bölgesinde lider, ezilenlere umut ve dünya barışının teminatı olacak Büyük Türkiye’nin inşası” için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladılar. Dini cemaat ve tarikatların, siyasetle ilgilenmesi, bir seçim öncesinde destekledikleri adayı, siyasi mesajlar vererek açıklamalarında tabii ki bir sorun yok, bu en tabii demokratik hakları, bunun geniş toplumsal kesimlere hitap eden cemaat ve tarikatları için faydası ya da zararını herhalde en iyi kendileri ölçüp, tartacak durumdadırlar. Buraya kadar olan kısımda hiçbir sorun yok. Ama onların gazetelere tam sayfa ilanlar vererek, sosyal medya hesaplarından uzun bildiriler, mektuplar yayınlayarak siyasi açıklamalar yapabildikleri, bir adaya desteklerini özgürce bildirebildikleri bir ülkede eğer başka bir dini cemaatin lideri tam da onların yaptığının aynısını yaptığı için yani siyasi görüşlerini açıkladığı için aylardır hapisteyse burada ciddi bir sorun var demektir. Hem de en başta bu cemaat ve tarikatların dikkat kesilmesi gereken ciddi bir sorun bu. . . Adana Merkezli Furkan Vakfı’nın kurucusu Alparslan Kuytul, 9 Şubat 2018 günü Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Dört aydır Bolu Cezaevi’nde kalıyor.