Yıldıray Oğur Türkiye Gazetesi

Leyli meccani ve maalesef acıklı...

“Leyli meccani (yatılı ve parasız) bir okul var, buna gider misin?” diye soran bir arkadaşının tavsiyesiyle 1954 yılında askerî okula girmiş Turgutlulu hafız bir imamın torunu Hilmi Özkök. Bursa Işıklar...

22 Ekim 2016 | 332 okunma

“Leyli meccani (yatılı ve parasız) bir okul var, buna gider misin?” diye soran bir arkadaşının tavsiyesiyle 1954 yılında askerî okula girmiş Turgutlulu hafız bir imamın torunu Hilmi Özkök.
Bursa Işıklar Askerî Lisesi’nden sonra Ankara’ya Harp Okulu okumaya gitmiş. Gerisini tam adıyla “Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 Tarihli Darbe Girişimi İle Bu Terör Örgütünün Faaliyetlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”nda önceki gün şöyle anlattı:
“Biz, taşradan gelen arkadaşlarımız, biraz tabii görgülerimiz itibarıyla inançlı kişileriz ve orada namaz kılan arkadaşlarımız vardı, Harp Okulunda ve bize bir yer tahsis edilmişti, bir salon, o salonda biz namaz kılıyorduk ve orada Kuleli Askerî Lisesinden gelen bir grup da vardı, bunların ayrı olduğunu gördük, bize yaklaşmıyorlardı, diğer, Işıklardan gelen veya sivilden gelenlere ve tuhaf kitaplar okuyorlardı, aralarında konuşuyorlardı. İlk defa 'Nurculuk'la böyle tanıştık. Ellerinde Se'âdet-i Ebediyye diye bir kitap vardı, onları okuyorlardı. Bize de bunları okumamızı öneriyorlardı...”
Dikkat ederseniz, o zaman öyle zannediyorduk da demiyor. Hâlâ Nurcuların "Se’adet-i Ebediyye" okuduğunu zannediyor eski ve dindar Genelkurmay Başkanı. Daha da kötüsü FETÖ darbesini araştıran komisyonda bu cehaletinde yalnız da değil.
Komisyon tutanaklarından biraz daha okuyalım:
Aykut Erdoğdu (CHP): Yıl kaç dediniz Paşam?
Özkök: 1957. Ve orada Kuleli Askerî Lisesindeki bir öğretmen tarafından bu öğrencilerin bu şekilde etkilendiğini o vesileyle öğrenmiş olduk ama okuduğumuz zaman -o kitapları bize de verdiler okuyun diye- daha başlangıçtan itibaren çok şartlandırılmış olduğunu, iyi kitaplar olmadığını gördük, en azından benim için. Çünkü benim dedem cumhuriyetin ilk ilkokul öğretmenlerindendir. Aynı zamanda hafızdır ve Turgutlu’nun Musacalı köyünde hem öğretmenlik yapmış hem imamlık yapmıştır. Çok aydın bir kişiydi. O bize dinimizin bizim ihtiyaç duyduğumuz kısımlarını öğrettiği için biz
başkalarından bir şeyler öğrenme arzusunda olmadık.... Dolayısıyla biz orada namaz kılıyorduk. Ha, onların çok farklı olduğunu gördük ve bir gün oraya birtakım kâğıtlar getirdiler, koydular, '1937 CHP kongresinde alınan kararlar' (Laikliğin de aralarında olduğu Altıok’un anayasaya girdiği kurultay) diye bir belge. Çok şaşırdık ve onlara dedik ki: 'Bakın, burada bize böyle bir imkân verdiler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Peki, Turan İtil ABD’den neden Türkiye’ye dönmüştü? 20 Kasım 2024 | 1.886 Okunma Türkiye’nin değişen değerleri, eskimeyen değerleri 18 Kasım 2024 | 846 Okunma Peki devrin şartları nasıldı? 16 Kasım 2024 | 540 Okunma Diyarbakır’da bir Salem mahkemesi 11 Kasım 2024 | 1.008 Okunma Trump, Bahçeli’nin çözümüne yardım edebilir mi? 09 Kasım 2024 | 438 Okunma