“Sevgili vatandaşlarım. Önce şunu bilelim. 6 Eylül’deki halk oylaması bir genel seçim değildir. Ne yüce Meclisin yapısı değişecek ne de iktidar. 6 Eylül’de sandık başına gitme görevini yerine getirdiğinizde ne diyeceksiniz. Ya 'Evet' ya da 'Hayır' diyeceksiniz. 6 Eylül’de 'Evet' derseniz Türk siyasi hayatına 1980 öncesinin düzeni ya da düzensizliği gelecektir. Sayın Necmettin Erbakan’ıyla, Sayın Alparslan Türkeş’iyle, Sayın Süleyman Demirel’iyle, Sayın Bülent Ecevit’iyle… Eski siyasi hayatımız ve eski siyasi kavgalarımız bırakıldığı yerden ve yeniden başlatılacaktır. Eğer hayır derseniz, bu kimseler bir 5 yıl daha fiilen politika yapamayacaklar (sanki yapmıyorlar) hukuken, zaten kurulmuş bulunan partilerinin başına geçemeyecekler ve televizyonda boy göstermeyeceklerdir. Bir 5 yıl daha başımızı dinleriz. Mesele özetle bundan ibarettir...”
Türkiye’nin 3. Referandumu olan 6 Eylül 1987'de halka sorulan soru altında Başbakan Turgut Özal’ın imzasıyla olan bu ilan da böyle özetlenmişti.
Bundan beş yıl önce Anayasa ile birlikte yüzde 91’le halkın “Evet” dediği eski siyasetçilere 10 yıllık siyaset yasağı 5. yılı dolmadan bir kere daha halka sorulacaktı.