Türkiye, tarihindeki 7. referanduma doğru gidiyor. İlk
referandum sandığı bundan 56 yıl önce 1961 yılında kurulmuştu.
27 Mayıs 1960 darbesini yapan Millî Birlik Komitesi'nin Sıdık Sami
Onar Başkanlığı'ndaki asker ve profesörlerden oluşan bir kurula
hazırlattığı 1961 Anayasası "İkinci Cumhuriyet" iddiasına uygun
olarak bir meydan okumayla referanduma götürülmüştü.
Ama darbeciler "halkta evet çıkarsa ülkeyi ecnebi biri yönetecekmiş
gibi" bir algıya sebebiyet verdiğini söyleyerek "referandum" yerine
başka bir kelimeyi tercih ediyorlardı; Halkoyu...
Darbenin birinci yıl dönümü olan 27 Mayıs 1961'de askerlerin
atadığı Kurucu Meclis'te oylanan dönemin tartışmalarındaki adıyla
'İkinci Cumhuriyet Anayasası'na iki çekimser oya karşı (DP'nin
kurucularından tarihçi Fuat Köprülü'nün tarihçi oğlu Orhan Köprülü
ve Ordulu bir dişçi olan Yekta Karamustafaoğlu) 261 evet oyu
çıkmıştı.
Halkoyu için tarih ise 9 Temmuz'du. "Hayır" pusulalarının rengi
kırmızı "evet" diyeceklerin rengi ise beyaz olarak belirlendi.
Resmî propaganda 15 Haziran'da başladı. Süre kısaydı. Ama zaten
ortada resmî bir "hayır" kampanyası da yoktu.
"Evet"çi Beyaz Cephe'de ise bütün devlet vardı: Başta Devlet
Başkanı Cemal Gürsel ve Millî Birlik Komitesi üyeleri, İsmet İnönü
liderliğindeki CHP, büyük basının tamamına yakını, valilerden
kaymakamlara tüm devlet. Hatta din adamları bile bir araya gelip
halka "Evet" çağrısı yapmıştı.
Ama artık devlet de tek devlet değildi. Demokrasiye hızlıca
geçilip, DP'nin devamı olan partilerin kurulmasına izin verilmesine
kızan ordu içindeki daha radikal bir kanat "Silahlı Kuvvetler
Birliği" adıyla bir cunta kurarak, birbirleriyle kavga etmeye
başlayan Millî Birlik Komitesi ile iktidar mücadelesine
tutuşmuştu.