Aysel Malkaç (Malkoç) PKK’ya yakın Özgür Ülke gazetesinin muhabiriydi. 7 Ağustos 1993 günü Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen bir davayı izlemek için gazeteden çıktı. Bir daha da kendisinden haber alınamadı.
Malkoç’un ailesi ve dönemin DEP’li milletvekilleri Aysel Malkoç’un nerede olduğunu devlet yetkililerine, bakanlara sordu. Cevap "gözaltına alınmadı" oldu hep...
Sonra ihbarlara ve görgü tanıklarına dayanan haberler yapıldı. Bir görgü tanığı Aysel Malkoç’un gazete çıkışında polis tarafından gözaltına alındığını gördüğünü iddia etti. Avcılar Firuzköy Mezarlığı’nda çarşaf içinde getirilen bir cesedin gömüldüğü ile ilgili gazeteye yapılan ihbar ise asılsız çıktı. Susurluk davasında ifade veren itirafçı Murat İpek, Malkoç’un öldürüldüğünü ve Sapanca’daki bir atış poligonuna gömüldüğünü söyledi. İddialar asılsız çıktı.
İnsan Hakları Derneği, Aysel Malkoç’un dünyada gözaltında kaybedilen ilk kadın gazeteci olarak ilan etti, İHD İstanbul şubesinde gazeteciler ve İHD’liler Aysel Malkoç’un bulunması için bir ay süreyle dönüşümlü açlık grevi bile yaptılar.
Adı yıllarca Washington’daki Newsum adlı müzedeki öldürülen gazeteciler arasına yer aldı, fotoğrafı 9 yıl boyunca her hafta "Cumartesi Anneleri"nin Beyoğlu’ndaki eylemlerinde taşındı.
2 Haziran 1992 günü ağzında paralar, üzerinde muhbir olduğunu iddia eden bir PKK bildirisiyle bir direğe asılı olarak bulunan aynı gazetenin muhabiri Mecit Akgün’ün adı ise unutuldu...
Ve 11 yıl sonra 2004'te PKK muhaliflerinin kurduğu Nasname sitesi Aysel Malkoç’un yaşadığını ve eşiyle birlikte Almanya’da olduğunu haber yaptı. Ardından Malkoç’u Türkiye’den kaçıran Rizgari örgütünün sorumlusu 1997’den beri ailesinin hatta bazı İHD yetkililerinin yaşadığından haberi olduğunu iddia etti...
http://www.hurriyet.com.tr/malkac-in-yasadigini-ihd-biliyordu-38614320