Yıldıray Oğur Türkiye Gazetesi

Taksim’e caminin uzun hikâyesi...

"Şeriat-ı Muhammediye'yi batıranlardan ve beytülmal-ı Müslimini yağma edenler ve ulemayı ve sair Müslümanları kâfirlere tercih edenleri ve kâfir ile İslâm arasında fark yoktur diyen ve gerek (6 nokta) olsun ve gerek...

19 Şubat 2017 | 1.196 okunma

"Şeriat-ı Muhammediye'yi batıranlardan ve beytülmal-ı Müslimini yağma edenler ve ulemayı ve sair Müslümanları kâfirlere tercih edenleri ve kâfir ile İslâm arasında fark yoktur diyen ve gerek (6 nokta) olsun ve gerek ona muayyen eden zalimler olsun onların kanını dökmedikçe durur isek dinimiz kâfir olsun ve Karun gibi mel'un olalım ve Ebu Cehil gibi merdud olalım..."
Türkiye’nin ilk başarısız darbe girişimi bundan 157 yıl önce darbenin lideri olan Süleymaniyeli (Irak Süleymaniye) Şeyh Ahmed’in bu fetvasıyla başlamıştı. Fetvada kanının dökülmesine cevaz verilen kişi padişah Abdülmecid’di.
Yıllarca yaşadığı odasında ticaret yaparak hayatını sürdüren bir şeyh olarak bilinen Süleymaniyeli Şeyh Ahmed, aralarında paşaların, başka tarikat şeyhlerinin, zengin ailelerin de olduğu bir fedailer cemiyeti kurmuştu. “Süleymaniyeli Şeyh Ahmed ile aramdaki muahedeyi kabul ettim ve ben muvahhid fedaiyim” diyerek yazılı ahid vererek girilen cemiyet 10 bine yakın silahlı fedaiye ulaşmıştı. 14 Eylül 1859 günü Şeyh Ahmed ve cemiyetin önde gelen 41 kişisi Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Camii’nde toplanmıştı. Sultan Abdülmecid, Tophane’den geçerken onu öldürecek, yerine dindar bir padişah olan Abdülaziz’i geçireceklerdi. Ama cemiyetin içindeki Tophane-i Amire kâtiplerinden Arif Bey, darbeyi ihbar etti. Kısa süre sonra Kılıç Ali Paşa Camii basıldı ve darbeciler yakalanıp Kuleli Askerî Lisesi’ne kapatıldı.
Tarihe "Kuleli Ayaklanması" olarak geçen bu ilk başarısız darbe girişimi 3 yıl önce padişahın ilan ettiği Islahat Fermanı’na karşı toplumda oluşan tepkinin sonucuydu. Şeyh Ahmed’in fetvasında bahsettiği “kâfir ile İslâm arasında fark yoktur” Abdülmecid’in adını ‘gâvur padişah'a çıkaran Islahat Fermanı’ndan sonra gayrimüslimlere verilen haklara karşı bir tepkiydi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Peki, Turan İtil ABD’den neden Türkiye’ye dönmüştü? 20 Kasım 2024 | 1.886 Okunma Türkiye’nin değişen değerleri, eskimeyen değerleri 18 Kasım 2024 | 846 Okunma Peki devrin şartları nasıldı? 16 Kasım 2024 | 540 Okunma Diyarbakır’da bir Salem mahkemesi 11 Kasım 2024 | 1.008 Okunma Trump, Bahçeli’nin çözümüne yardım edebilir mi? 09 Kasım 2024 | 438 Okunma