“Bu cümleyi yazacak kadar uzun yaşayacağımı asla düşünmemiştim; Ortadoğu’da en önemli reform süreci Suudi Arabistan’da ilerliyor. Evet doğru okudunuz. Buraya Suudi kışının başlangıcına gelmiştim ama ülkeyi kendi Arap Baharı’na giderken buldum. “ Bundan bir yıl önce Kasım ayında New York Times’ın en etkili yazarlarından Thomas Friedman, Riyad’a giderek yeni göreve gelen Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’la bir röportaj yapmıştı. Gazetenin birinci sayfasından “Suudi Arabistan’ın Arap Baharı, nihayet. Veliaht Prens’in toplumuyla ilgili büyük planları var” başlığıyla duyurulan röportaj bu iddialı cümlelerle başlıyordu. Röportaj için yapılan kolajda gülümseyen Prens’in yanına, sokakta yürüyen başı açık kadın silüetleri yerleştirilmişti. Baştan aşağıya “Ülkesini modernleştirmek isteyen genç Prens” PR’ı olan röportaj, Selman’ın hızlı reformculuğuyla ilgili soruya verdiği cevapla bitmişti: “Aklımdakileri başaramadan ölmekten korkuyorum. Hayat çok kısa, bir sürü şey olabilir. Her şeyi kendi gözlerimle görmek için can atıyorum.