Türkiye tarihinin en karanlık günleri 12 Eylül Darbesi
sonrasında yaşandı. Ancak bu süreçte, kısa vadeli çıkarlarını ön
planda tutan, günü kurtarmaya çalışan, kulaktan dolma bilgiyle
hareket eden, mecbur kalmadıkça risk almayan sıradan işçiler 12
Eylül Darbesi’ne karşı çıkmadılar. Bu insanların büyük bölümü de
darbeyi destekledi.
Bu değerlendirmeyi birilerini suçlamak için değil, insanların niçin
böyle davrandıklarını anlayabilmek için yapıyorum.
ÖLÜM KORKUSU VE DARBE SONRASININ BASKILARI
12 Eylül öncesinde ABD ve Türkiye’deki işbirlikçileri siyasal
cinayetleri tırmandırarak can güvenliğini ortadan kaldırdı. Günde
15-20 kişinin öldürüldüğü dönemde, emperyalizmin rolünü
kavramayanlar, iç savaşa alet oldu. Hemen hemen herkes her an
ölümle karşı karşıya kalabiliyordu. Askerin darbesinin bu güvensiz
ortamı sona erdireceği umudu ve beklentisi vardı. Bir dönem
devrimcilerin hakimiyetinin kurulduğu sanılan bazı bölgelerde,
darbe sonrasında davul zurnayla darbeyi kutlayanlar oldu. Darbeye
direnmeye kalkanlar ve hatta yalnızca darbe konusunda hoşnutsuzluk
ifade edenler büyük baskılarla karşılaştılar. Çok sayıda insan,
siyasal görüşleri nedeniyle işten atıldı ve/veya sürgün edildi.
İşkence yaygındı. Birçok kişi işkencede öldürüldü. Yüz binlerce
insan gözaltına alındı; bunların epeyce bir bölümü tutuklandı.
CHP, AP, MSP, MHP gibi büyük kitle tabanı olan siyasi partiler ve
ayrıca sendikalar sessiz kaldı ve teslim oldu. Parlamento’nun
feshedilmesine de bir tepki gelmedi. Bu koşullarda, işçilerin
alternatif örgütlenmeler yaratıp direnebilmesi mümkün değildi.
Sosyalist soldaki örgütler ise kendi aralarında büyük bir kavga
içindeydi. Direnmeye çalışanlar da kısa sürede tasfiye
edildi.
GENEL GELİŞMELERİ KAVRAYAMAMAK
İnsanlar yaşayarak öğreniyor. 27 Mayıs 1960 Devrimi sendikal hak ve özgürlüklerde ve demokratikleşmede önemli adımların atılmasını sağlamıştı. 12 Mart 1971 Darbesi işçilerin sendikal haklarında bir kısıtlama getirmedi. İnsanlar, 12 Eylül Darbesi’nin de 12 Mart Darbesi gibi olacağını düşünüyordu. Dünya ölçeğindeki gelişmeler (24 Ocak istikrar programı, yeni uluslararası işbölümü, Türkiye’nin ABD ile yaşadığı sorunlar, Soğuk Savaş’ın yeniden canlanması, vb) yeterince kavranmamıştı.
DARBECİLERİN İŞÇİLERE VERDİĞİ RÜŞVET