Türkiye’de devrimci gençliğin mücadelesinde işçi sınıfı ile ilişkilerinin bir örneği, işçi sınıfı tarihinin en önemli eylemlerinden biri olan 15-16 Haziran 1970 mücadelesinde DEV-GENÇ’in rolüdür.
12 Mart 1971 Darbesi sonrasında Başbakanlık tarafından 1973 yılında yayımlanan “Türkiye Gerçekleri ve Terörizm” kitabında, 15-16 Haziran olaylarında DEVGENÇ’in rolüyle ilgili aşağıdaki değerlendirme yapılıyordu: “12 Mart 1971 öncesi devrenin en önemli olaylarından biri, 15 ve 16 Haziran 1970 tarihlerinde İstanbul ve Kocaeli’de vukua gelen işçi yürüyüşleridir.
İşçi sendikalarıyla alakalı bir kanun maddesinin tadiline ait bir kanun tasarısı parlamentoya verilmişti.
Bunu, kendi menfaatlerine uygun görmeyen TİP’e bağlı bir sendika
konfederasyonu, işçileri tahrik ederek 15 ve 16 Haziran günleri
İstanbul ve Kocaeli’de yürüyüşe geçirmiştir.
Ancak, işçiler
arasına katılan DEV-GENÇ’li militanlar bir protesto mitingi
şeklinde başlayan bu yürüyüşü, yaptıkları teşvik ve tahriklerle
adeta bir proleter ihtilali haline döndürmüşlerdir.”
(Başbakanlık, Beyaz Kitap, Türkiye Gerçekleri ve Terörizm, Ank.,
1973, s.34)
AÇILAN DAVA
15-16 Haziran olaylarına katılan gençlerle ilgili olarak bir
DEV-GENÇ davası açıldı. 15-16 Haziran olaylarıyla ilgili olarak
açılan DEV-GENÇ davası iddianamesinde şöyle
deniyordu: “1 Temmuz 1970 günü İstanbul Teknik Üniversite Öğrenci
Birliği’nde yapılan aramada ele geçen teyp bandının tapesinden:
DEV-GENÇ’e ait 250 militanın 16 Haziran 1970 günü