15-16 Haziran 1970 günleri İstanbul ve Kocaeli’de yaklaşık 100 bin işçinin protesto gösterileri oldu. Amaç, 274 sayılı Sendikalar Kanunu’nu değiştirerek DİSK’in faaliyetlerini zorlaştırmaktı.
Akif Yılmaz’ın bu tarihte daha ilkokul diploması bile yok. Ancak o yıllarda sosyalist gençler işçilerle ilgileniyor, onları tiyatrolara, sinemalara götürüyor. Ancak Akif Abi o yıllarda kendisini sağcı kabul ediyor ve Adnan Menderes hayranı.
Ancak kişiliğindeki başkaldırı özelliği, haksızlıklara boyun eğmeyip direnme anlayışı onun sınıf mücadelesinde kendini geliştirmesini sağlıyor.
Bu arada İstanbul’da o yıllarda işçi yatağı olan Silahtarağa’da İşçi Köylü Gazetesi Bürosu’na gidiyor ve orada Hüseyin Karanlık ve İbrahim Kaypakkaya ile tanışıyor, sosyalist yayın organlarını okumaya başlıyor.
Akif Abi 15-16 Haziran 1970 günü yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
İŞÇİLER SOKAĞA DÖKÜLDÜ
“DİSK’in önünü kesmek için kanun teklifi verdiler. Yüzde 10 barajı koydular. İşçi hakları elden gidiyor, diye propaganda başladı. Sungurlar Kazan Fabrikası, Demirdöküm Fabrikası Elektrometal, Çelik Endüstrisi gibi orta büyüklükte fabrikalar vardı. Sokağa döküldü işçiler. Sungurlar Kazan Fabrikası işçileri toplanıp bizim fabrikanın önüne geldiler. ‘İşçiler dışarı’, dediler. Biz de şalteri indirip yürüyüşe katıldık. Tüm işyerleri, sendikasına bakmaksızın, ayaklandık. Topkapı Silahtarağa, Çayırova ve Levent’ten dört koldan işçiler yürüyüşe başladı.