Ekonomik kriz derinleştikçe insanlar çözüm arıyor. 1987-1988
yıllarında işçilerin ve memurların satınalma gücü dibe vurduğunda,
insanların başvurduğu yöntemlerden bazı örnekleri, gazetelere
yansıdığı biçimde hatırlatıyorum.
UCUZ VE KALİTESİZ ÜRÜNLERE YÖNELME
Gerçek gelirlerin düşmesi, tüketim alışkanlıklarına da yansıdı.
Etin yerini ciğer, baş etinden kıyma, akciğer aldı. Kemiğe rağbet
arttı (Nokta, 24 Mayıs 1987; Gazete gazetesi, 14.12.1988). 1950’li
yılların gözde giyeceği kara lastik yeniden kullanılmaya başlandı
(Güneş, 5.10.1988). Odun-kömür satıcısı Mustafa Sarı şu gözlemini
aktarıyordu (Günaydın, 12.12.1988): “Bu yıl kış diğer yıllardan
şiddetli geçiyor aslında. Ama geçen yıl gibi kömür ve odun
satamıyoruz. Piyasanın çok pahalanmasına karşılık bu yıl kömür pek
zamlanmadı. (...) Ortalama zam oranı yüzde 50 civarında. Ancak
vatandaşın bir çoğu cebinde para olmadığı için evinin ihtiyacı olan
yakacağı alamıyor. Toptan almaktansa cebindeki para kadar günlük
veya haftalık alışveriş yapmayı tercih ediyor.”
VEREM HORTLADI
Yoksullaşma veremi hortlattı. Hürriyet gazetesinin başlığı “Açlık
öldürmüyor ama verem ediyor” idi (12.8.1986). Verem Savaş
Dispanserlerinin ülke genelinde yaptığı sağlık taramalarında 0-12
yaş grubundaki çocuklarda yetersiz beslenme nedeniyle verem
hastalığında artış olduğu saptanıyordu (Günaydın, 17.12.1988).
Bazı belediyelerin bedava yiyecek dağıtımında izdiham yaşandı
(Sabah, 15.3.1988): “Tüketici haftası nedeniyle Beşiktaş
Belediyesi’nin bedava yiyecek dağıtacağını öğrenen vatandaşlar çok
büyük izdiham yarattı. Kamyonlar üzerinden dağıtılan şeker, ayran,
sucuk, pastırma, bis...